8-CANLI YAYIN +21

875 Words
Göğüslerimi avuçlarken gözlerimi kapattım. Ateş'in ceketindeki kokuyu hafızama getirip onun beni ellediğini hayal etmeye başlamıştım. Koltukta bacaklarımı kapatmış otururken kameraya doğru "SADECE İZLE A..." diye fısıldadım. "ÇÜNKÜ SADECE İZLEYEBİLİRSİN ASLA SAHİP OLAMAZSIN." Dolgun göğüslerimi avuçlarken usulca inlemeye başladım. Sarhoş gibiydim, başım dönüyordu. Bu kadar cüretkar bir show yapmayı aklımdan bile geçirmezken, işte yapıyordum çünkü yanıyordum. Bacaklarımı koltuğun iki yanına doğru açtım. Her şeyimle ortadaydım. Kameranın karşısında otururken ufacık bir utanma dahi yaşamıyordum. Ellerim klitorisime giderken, bir yandan da göğsümü avuçluyordum. Deli gibi inlemeye başladım. Ellerimle kasıklarımın arasını okşarken adeta kıvranıyordum. Daha önce hiç kimseyle birlikte olmadığım için tadını, hissini çılgınlar gibi merak ediyordum. "Ah, ah...." Seslerim gecenin sessizliğini bölerken, fısıldamaya devam ettim. "Benimle aynı yatağı paylaşmak nasıl bir şey olur hayal edin," dedim. "Benimle birlikte şimdi zevkin doruklarına çıkın." Bildirim sesleri coşuyordu. Binlerce mesaj yağıyordu. Bu gösterimle bir ev parası dahi kazanmış olabilirdim. "Şu an benimle burada olduğunuzu hayal edin!" Ben koltukta sırılsıklam bir şekilde deliler gibi kıvranırken, kasıklarımın arası da sırılsıklam olmuştu. Zevk sularım bir şelale gibi boşalırken kafamı arkaya doğru ittim ve zevkin sıcak kucağına kendimi bıraktım. Ellerim klitorisimin üzerinde deliler gibi hızlanırken, ormanda tek olduğumun rahatlığıyla inanılmaz sesli bir şekilde inliyordum. Ateş'in beni izlediğine emindim. Acaba şu an kendini okşuyor muydu? Daha birkaç saat önce gördüğü vücudun bu vücut olduğunu bilse ne olurdu acaba? Onun da şimdi beni hayal ettiğini düşlerken keyiften dört köşe oldum. Kendimi okşarken onun bana dokunduğunu hayal ettim. Klitorisimde gezinenin şu an onu dili olduğunu... Kafasını orama gömmüş bir şekilde bacaklarımın arasında onu görmeyi hayal ettim. Daha önce hiç yaşamadığım bu şeyi onunla yaşadığımı düşünmek beni mahvediyordu. Bugün elbisemi yırttığı gibi üstümdeki her şeyi yırtıp bana sahip olduğunu düşününce deliye döndüm. Her yerim zevkten titrerken öyle bir boşaldım ki kendimden geçtim. Kasılmalarım hala devam ederken, ayağa kalktım ve kamerayı kapattım. Gösteri bitmişti. Deliler gibi para kazanmıştım. Mesajlar coşmuştu ama benim gözlerim tek bir kişiyi arıyordu. Adrian Ateş'i... Özel bir mesaj almadığımı görmek beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Derken, bir mesaj aldım. ADRİANK: GECE... GECE: ? ADRİANK: OYUN MU OYNAMAK İSTİYORSUN? GECE: HER ŞEY BİR OYUN. ADRİANK: AMA SEN GERÇEKSİN. GECE: BEN YALNIZCA SANAL BİR GERÇEKLİĞİM. ADRİANK: SANA YAPMAMAN GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİŞTİM. ŞİMDİ İSE OYUN OYNAMAK İSTİYORSAN ÖYLE OLSUN, OYNAYALIM. SEN SANAL DEĞİL, GERÇEKSİN VE BEN MASKESİZ SENİ BULUP ÖYLE BİR SİKECEĞİM Kİ ARTIK SENİ SİKMEMEM İÇİN BANA YALVARACAKSIN. Ve çevrimdışı olurken, bugünkü gösteri tamamen sona ermişti. * Sabah uyandığımda başım ağrıyordu. Dün gece öyle çok içmiştim ki akşamdan kalmaydım. İş telefonumu elime aldım. Şoförden mesaj vardı. Beni kırk dakikaya alacağını, yolda olduğunu söylüyordu. Ayağa kalktım ve bir kahve yapmak üzere mutfağa giderken normal telefonuma hiç bakmadığım aklıma geldi. Telefonu elime alır almaz şok geçirdim çünkü arkadaşlarım beni defalarca aramıştı. Sinan hariç. Ne olmuştu da herkes beni böyle deli gibi aramıştı? Hemen Leyla'yı aradım. "Başak nerdesin sen, nerdesin?" diye azarlayarak açtı telefonu. "Ne oldu?" "Sinan... Sinan bir trafik kazası geçirmiş." "Ne diyorsun sen ya?" "Bütün gece hastanedeydik. Merak etme ama iyi, sağ kolunun kırık olması dışında bir şeyi yok. Sabaha karşı Sinan'ın evine geçtik. " Sinan'ın iyi olduğunu duyunca öyle rahatlamıştım ki benim için ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamıştım. "Sen nerdesin peki Başak?" "Evdeydim. Dün işte öyle yorulmuşum ki bu saate kadar uyumuşum." "Evdeydin öyle mi?" dedi Leyla. "Ece dün gece sana ulaşamayınca evine geldi. Yani kırk kere çalan kapıyı da mı duymadın?" "Duymadım demek ki Leyla." "İyi, hadi hemen Sinan'ın evine gel, hepimiz işten izin aldık." "Ben iki saate falan orada olurum." "İki saat mi? Kızım sen Sinan'ın evine on beş dakika uzaklıktasın." "Tamam kahvaltı edip duş falan alacağım işte." "Sen bir konum atsana bana!" "Leyla uzatma. Gelince konuşuruz." "Başak,..." derken yüzüne kapattım. Kahretsin! Birbiri ardına yalanlar sıralayıp duruyordum. Bugüne kadar oturmuş harika bir sistemim olsa da Ateş hayatıma girdiğinden beri sanki kontrolü kaybetmiş gibiydim. Bütün dengem bozulmuştu. Ve işleri artık kontrol edemiyor gibi hissediyordum. Alelacele eşyalarımı toparladım ve kapıda beni bekleyen şoförle birlikte sitedeki villama doğru yola koyuldum. * Gerçekten hızlıca bir duş alıp bir şeyler yedim. Leyla beni ısrarla ararken dönüş yapmadım ve hızlıca hazırlanıp normal Başak kılığına büründüm. Arabama atlayıp hızla Sinan'ın evine doğru yola çıkmışken telefonum çaldı. Arabanın telefon yanıtlama tuşuna bastım. "Ne var Leyla ya? Tamam geliyorum, dün gece de evdeydim dedim sana uzatma işte." "Dün gece evde değildin," diyen Ateş'in sesi arabaya dolduğunda panikle yolun ortasında frene bastım. Arkamdaki araç deli gibi korna çalıp beni sollarken şok içinde telefon ekranına bakıyordum. "Beni mi takip ediyorsunuz?" diye sordum. İfşa olmuş muydum? Takip edilmediğime yüzde yüz emindim. Dün geceki tehdidinden sonra bu adamın bana bu kadar yaklaşması kanımı donduruyordu. Asla yakalanmamalıydım. "Dün gece evde olmadığını bilecek kadar. Bir işler karıştırdığın ortada ama ne kadar ciddiye almam gerektiğini bilemiyorum doğrusu." "Size bir açıklama yapmak zorunda değilim." "Arkadaşına alanen yalan söylemen aslında saf görünüşüne rağmen hiçte öyle olmadığını anlatıyor." "Umurum da değil, sizinle oturup kendi dedikodumu yapamayacağım. Kapatıyorum." "Bu gece 19:00' da akşam yemeği servisine geç kalma." "Artık seninle çalışmıyorum. Bilgin olsun istifa ediyorum." Ve telefonu yüzüne kapattım. Birkaç dakika bekledim ama geri alamadı. Gerçekten manyaktı. Beni dün gece siteden çıkarken takip ettirmişti. Lanet olsun! Öyle bir uçurumun sınırında duruyordum ki her an düşebilirdim. Derin bir nefes aldım ve arkadaşlarıma odaklanmaya çalıştım. Onlar benim normal hayatıma dair en sıcak en samimi şeydiler. Ateş'i sonra düşünecektim. Sonunda Sinan'ın evinin önüne park ettim. Şimdi Sinan'la yüzleşmek zamanıydı...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD