When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Afra Ali o gece odaya dönmemişti, onu merak ediyordum. Bir bahaneyle onu görmeye gidebilirdim aslında. Sonuçta ben onun karısıydım. Mutfağa inip çay yapmıştım. Bu saatlerde her zaman çay içerler diye konuşuyorlardı çünkü. Ben de vali olmadığı için çayı ben götürebilirim demiştim. İnsanlar yeni evli olduğumuz için bunu doğal karşıladı. Dün gece olanlardan sonra ona nasıl yaklaşacağımı bilmiyordum. İçimde hem tuhaf bir panik vardı hem de heyecan. Keşfetmenin arzusu, heyecanı çok tuhaftı. Sadece onu değil kendimi de keşfetmek istiyordum. Ona karşı hissettiklerim, bugüne kadar daha önce hiç hissetmediğim şeylerdi. Ben de bu yanımı tanımıyordum. Ali benim bilmediğim bir yanımı tanımama neden olmuştu. Üstelik buna kimse kızmıyordu. Çünkü odada da bizden başka kimse yoktu. Baskın veren dadım