ŞAŞIRTAN MİSAFİR

1400 Words
Tansel elini belime atıp iyice kendine çekti. Sanki bu anı bekliyor gibiydi. Dudaklarımı emmeye başladı. Sanki ikisininde hatrı kalsın istemiyor gibiydi. Bende ona karşılık verdim. Daha rahat öpüşmek için sanırım beni kucağına çekti. Dinlenip tekrar öpüşmeye başlıyorduk. Onu öpmediğim günlerin acısını çıkarmak istiyordum. O da benden pek farklı değildi. Altında gittikçe sertleşen bir şey vardı. Dudaklarımız ayrıldığında alnını alnıma dayadı. ' Fazla hareket etme bu senin için hiç iyi olmaz. ' ' Neden?' ' Boşver sen nedenini. ' ' Tansel. Altımda bir sertlik var. Ben kendimi ona bastırmak istiyorum. ' Bunu dediğimde derin bir soluk aldı. Kendime engel olamayıp kendimi bastırmaya ve kalçamı oynatmaya başladım. Böyle saçma bir şeyi neden yaptığımı bilmiyordum ama engel olamıyordum. Tansel ani bir hareketle beni kucaklayıp yan tarafa koydu. Herhalde canını yakmış olmalıydım. ' Ben. Özür dilerim. Canını yaktım değil mi? Ezdim mi o şeyi? O kadar ağır değilim aslında ama çokta büyük bir şey değildi. ' Tansel başını elleri arasına aldı. Kendi kendine söylenmeye başladı. ' Neredeyse bir öpüşme ile yeni yetme bir ergen gibi boşalacaktım. Ne oluyor bana? Ben ne ara kendime bu kadar hakim olamaz oldum. Bir de büyük değildi diyor. Onun nereye.... Neyse ya bunu düşünmeyeyim. Düşündükçe fena oluyorum. ' Yanına gittim. Elimi o sertliğin üzerine koydum. ' Acıyor mu hala? Ondan mı bu kadar sinirlisin. Ne dediğini pek anlamadım ama Halid benim canımı yakınca bende sinirli olurdum. Ben isteyerek yapmadım ki. ' Tansel kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. ' İsteyerek yapmış olsaydın zaten şu an altımda olurdun. ' ' Seni ezer tekmelerdim mi diyorsun? Anlamıyorum ki. Sen öyle bir şey yapmazsın ki. ' Derin derin nefesler alıp verdi. ' İlke lütfen şu elini çek ve şu konuyu kapatalım. İkimiz şu an öyle farklı şeylerden bahsediyoruz ki. ' ' Ama ne demek istediğini merak ediyorum. ' ' Etme. Hiç iyi bir şey düşünmüyorum şu an. Sende yangına benzini geçtin patlayıcı ile gidiyorsun. ' ' Ben yangına niye patlayıcı ile gideyim ki? Bu çok tehlikeli olurdu. ' ' İnan bana bu konuda çok tehlikeli. Hemde çok tehlikeli. Bir de küçük diyorsun ya. ' ' Eee küçük çünkü. ' ' İnan gerekli olduğu yer ve konuyu düşününce hiçte küçük değil. Hatta büyük denebilir. ' ' Tamam. Büyük diyince mutlu olacaksan büyük derim. ' Tansel off çekiyordu. Ona kadar saydı. ' Deme. Büyük deme. Küçük deme. Penisim ile ilgili hiçbir şey deme. ' ' O şeyin adı p***s mi? Bende yok ondan. Bir kere bakabilir miyim? Derin kadın ve erkekler farklıdır. Onların göğüsleri olmaz onların yerine başka bir organları olur demişti. Bahsettiği şey bu sanırım. ' ' Bakamazsın İlke.' ' Ama niye? Merak ediyorsan sende benim göğüslerime bakabilirsin. Sende de ondan yok sonuçta. ' ' Sen bana bakma. Bende sana bakmayayım. İlke biraz uzak duralım. ' ' Merak etmiyor musun?" ' Ediyorum. Sorunda burada ya. Şimdiye kadar yüzlerce görmüşümdür ama merak ediyorum. Görüntüsünü, sertliğini, avcumu doldurup doldurmayacağını, seni ne kadar etkileyeceğini, senin için ne kadar hassas bir nokta olduğunu, uçlarının tam tonunu, şu an ne kadar dikleştiğini, bir sürü şey merak ediyorum. ' Üzerimdekini çıkaracaktım ki Tansel ellerimi tuttu. ' Ne oldu?' diye sordum. Sonuçta merak ediyorum demişti. Anlamadığım şeylerde demişti ama olsun merak ediyordu. ' Sen göstermek istemiyorsan gösterme ama madem merak ediyorsun bakabilirsin. ' ' Bazı şeyler merak olarak kalsa daha iyi olur. ' dedi ve ayağa kalktı. ' Ben yakacak bir şeyler bulayım. ' diye devam etti. ' Şu an hava soğuk. Bu gece yeter odunumuz. Üşüme. ' ' İnan bana şu an üşümem mümkün değil. Hatta soğuk iyi bile gelebilir. Hala sert durmasına inanamıyorum. ' ' Hiçbir şey anlamıyorum dediklerinden. Neyse ben sana zaten küsüm. ' ' Neden küstün bakayım sen bana?' dedi sesini incelterek. ' Çocuk değilim ben. Benimle çocuk gibi konuşma. Başka kadınlara bakmışsın bana gelince hemen olmaz. Onlar gibi güzel değil miyim?' Tansel sırtını mağara duvarına dayayarak oturdu. ' Bu güzellik meselesi değil. Güzelsin. Oldukça güzelsin. O kadınların hayatımdaki konumu farklıydı. ' ' Neymiş onların konumları?' ' Onların yeri yatağımdaydı. ' ' Nasıl yani? Üşüdüğün için mi kadınlarla birlikte yatıyordun? Bu saçmalık. Erkeklerde ısıtabilir. ' ' İlke sana şimdi cinsel ihtiyaçlar ve ilişkiler konusunda bir açıklama yapmayacağım. Onların hayatımdaki yeri bir yerlerini görmek üzerineydi diyeyim sende bunu şimdilik yeterli say. ' ' Peki benim hayatındaki yerim ne?' Tansel bir süre sessiz kaldıktan sonra cevapladı sorumu. ' İşte bunu bende bilmiyorum. Bunları düşünmenin ne yeri ne de zamanı değil İlke. Başımızda bu kadar bela varken doğru da değil zaten. Her şey bir sonuca bağlandığında oturup konuşur. Düşünürüz. ' ' Peki her şey düzelecek mi? Yoksa hep burada mı yaşayacağız?' Tansel ayağa kalktı. Yanıma gelip oturdu. Başımı dizine yasladı. Saçlarımı okşamaya başladı. . ' Böyle yaşamaya devam edebileceğimiz sürenin bir sınırı var İlke. Çalışmadan etmeden ömür boyu gizlenmek mümkün değil. ' ' Belki bir gün vazgeçerler bizi aramaklar. ' ' Ajanlarda dosya kapatılmaz güzelim. Sonuçlanmamış her dosya açık kalmaya ve birileri görevlendirilmeye devam eder. Sen düşünme bunları. Bunları düşünmek benim görevim. ' O an televizyonda duyduğum bir söz gelmişti aklıma. ' Evimin direği sensin yani. ' Tansel gülümsedi. ' Mağaranın direği desek daha doğru olacak sanki. ' Ateş Tansel' in yüzüne vuruyor ve kusursuz gülüşünü net görmeme neden oluyordu. Birden kalbim hızla çarpmaya başladı. Ellerimi kalbimin üzerine koydum. ' Sen benim kalbimsin. Onun bir gülüşüyle böyle atmamalısın. Beni korkutuyorsun. ' Tansel elimi tuttu. Kendi kalbinin üzerine koydu. ' Endişe etme. Bazen benimde kalbim senin için hızlı atıyor. ' ' Gerçekten mi? Ayrıca sen bana bir şey diyecek misin?' ' Zaten konuşuyoruz. Ne dememden bahsediyorsun?' ' Hani Derin demişti ya. Öpüşmek için senin bana bir şeyler demen lazımmış. Sana söylemiştim. ' ' İlke bunlarda sonraki konular. Şu an bende o konunun bir cevabı yok. Seninle ilgili hiçbir cevabım yok. Çok masum ve temizsin. Ayrıca beni gerçek anlamda tanımıyorsun bile. Kimseyi tanımıyorsun. Bir gün hayatın içine gerçekten karıştığında benimle ilgili böyle düşünmeyeceksin. ' Tam ona cevap verecektim ki parmağını dudağıma koyup beni susturdu. Usulca sessiz olmamı söyledi. Elini beline atıp silahını çıkardı. Beni kaldırdı. Bir köşeye geçmemi söyledi. O sırada bir ses duyduk. ' Merak etmeyin yabancı değil. ' Sesi tam çıkaramamış olsam da tanıdıktı. Tansel silah olan elini arkaya aldı ama beline koymadı. ' Nereden buldun burayı?' diye sordu. Soruya cevap gelmeden yürüyerek Karan geldi. ' Sok onu yerine. Yalnız geldim. ' dedi. Nasıl anlamıştı? Tansel silahı beline koydu. Karan' la birbirlerine sarıldılar. Karan bana döndü. ' Sen nasılsın ufaklık?' ' Ufaklık değilim ben. ' ' Değilsen değilsindir. ' dedikten sonra ateşin başına oturdu. Sırt çantasını çıkarıp yanına koydu. Bildiğim Karan gibi değildi. Karan benimle uğraşırdı. Hatta pek haz etmezdi. Şu an ise son derece bitkin ve durgun görünüyordu. Öylece ateşe daldı gözleri. Tansel ' Bizi nasıl buldun?' diye sordu.. ' Kolay olmadı. Uzun zamandır arıyorum. Aklıma mağara geldi ama hangi şehirde hangi mağara bulmak zaman aldı. ' ' Önemli bir şey mi oldu?' ' Sizin durumda değişen bir şey yok. Hala aranıyorsunuz. Bizi de sıkıştırıyorlar. ' ' Takip edilmediğinden eminsin değil mi? ' ' Eminim. Sizi aramaya başlamadan önce cihaz içinde taramadan geçirdim kendimi. ' Öylece bir süre sessiz durdular. Sonra Karan aklına bir şey gelmiş gibi çantasını açtı. Bana çikolata fırlattı. ' Teşekkür ederim. ' ' Belki hala seviyorsundur diye düşündüm. ' ' Seviyorum. ' Sonra yine sessizlik oldu. Tansel Karan' a bakıyordu. Sonunda Karan dayanamadı. ' Benimde bir süre kafa dinlemeye ihtiyacım var. İstemiyorsanız kendime başka bir mağara bulurum. ' ' Kötü bir şey mi oldu?' ' Derin bebeğimizi aldırdı. ' ' Ne!' Bu dediğini bende anlamamıştım ama neyse ki Tansel benim yerime de sormuştu. Gerçi o anlamış ama şaşırmış gibi söylemişti. ' Söyledim işte. ' ' Karan istersen dışarı çıkıp konuşalım. ' ' Söyleyecek bir şey yok ki. Kendi karar verdi kendi uyguladı. Ben görevden gelince öğrendim. İş işten geçtikten sonra. ' ' En azından sana sorması gerekirdi. ' ' Ne fark ederdi ki? Anne istemedikten sonra ver ben taşıyayım diyecek halim yoktu ya. İstemedi işte. İstenmeyen çocukların sonunda neler yaşayabileceğini en iyi biz biliriz. ' Tansel elini Karan' ın omzuna koydu. Sıktı. ' Başın sağ olsun kardeşim. ' Biri ölmüştü ama kim ölmüştü. Karan' la Derin' in çocuğu mu olmuştu? Tam olarak anlamakta zorluk çekiyordum ama bende ' Başın sağ olsun. ' dedim. Karan acıyla baktı yüzüme. ' Dostlar sağ olsun. ' ' Peki ne yapacaksın şimdi? Yani burada istediğin kadar kal sorun değil ama genel olarak ne düşünüyorsun?' ' Derin sayfası kapandı. Hiçbir şey düşünmüyorum başka. Zaten düşünmek için buraya geldim. Sizi ararken birazda araştırma yaptım sizinle ilgili. Size vereceğim enteresan bilgiler var. '
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD