Belli bir yerde durduğumuzda Çetin uçurtmayı ayarlayıp gökyüzüne gönderdi ve ipini tutmam için bana verdi. Rüzgar hep böyle sert mi oluyordu bilmiyordum ama tutmakta zorlanıyordum. Arkama geçip kollarını iki yanımdan sararak ipi benimle birlikte tuttu. Göğsüne tamamen dayanmıştım ve kokusu burnuma doluyordu.
Parmaklarımı tutup ipi biraz gevşettiğinde uçurtma olduğunda daha yükseğe çıktı. Esen rüzgar yönünü değiştirince gittiği tarafa bakmak için yüzümdeki gülümsemeyle başımı çevirince göz göze geldik. Yüzümüzün arasında bir nefeslik mesafe vardı.
Biraz afallamıştım. Geri çekilmek istiyordum ama hareket etmekte zorlanıyordum. Uçurtmanın ipi çekilince ikimizin de dikkati dağıldı ve başımızı çevirip uçurtmaya baktık. Başka birinin uçurtmasına dolanmıştı. Kurtarmaya çalışırken de ip tamamen
