ATEŞDAĞLI’DAN… Kapıyı çaldığımda içeriden “Gel” komutu ile adımladım. Az önce toplantı salonunda olanlar gerçekten inanılmazdı. “Binbaşım müsaade var mı?” diye sordum. Sanırım vurduğum kolunun sargısını değiştirecekti beni görünce gülümsedi. “Gel yüzbaşım” dedi. Kolundaki askılığı çıkartırken. “Sizinle biraz konuşabilir miyim?” diye sordum. Daha önce ana avrat düz gittiğim adama böyle konuşmak benimde garibime gidiyordu. Çünkü öncesinde benim için vatan haini şimdi ise vatansever olmuştu. Açıkçası ne düşüneceğimi bilmiyordum kafam karışmıştı. “Gel Ateşdağlı bende seninle özel konuşmak istiyordum.” “Binbaşım öncelikle özür dilemek istiyorum. Bilmiyordum.” “Burayı az önce toplanı salonunda hallettik yüzbaşım. Dedim ya amaç buydu. Belli ki iyi de oynamışız baksana senin gibi gözlem y