ATEŞDAĞLI’DAN… Helikopterin pervanesinin durmasını beklemeden kapıyı açtım dışarı atladım. Az öce havaya uçurduğumuz ciplerden dumanlar yükselmeye devam ediyordu. Benim ardımdan yaralı olmasına aldırmadan Kuzey’de atladı. Gelmemesi için çok baskı yapsam da durduramamıştım. Sert adımlarla ilerlemeye başladım. Postallarım gecenin karanlığında Rusya coğrafyasının soğuk havası ile yarı buz tutmuş uzun çimleri ser bir şekilde eziyor. Adımlarımın daha ses çıkarmasına neden oluyordu. Oldukları yere geldiğimde birer birer ortaya çıktılar. “Devrem” dedi Köroğlu. Hırsımı alamadım hızlıca yanına gidip yakasından tutup bir kafa attım. Sendeledi geriye doğru. “Hassiktir” dedi Silahtar. Beni tutmak için Kartal ve ufuk hareketlendi. Köroğlu elini kaldırıp durdurdu onları. Yeniden yanına adımladım