"Havar biraz konuşabilirmiyiz?"
"Rana ben biraz yorgunum istersen daha sonra konuşalım söz "
"Ben biliyorum "
"Neyi "
"Beni sevmediğini ve istemediğini *
"Nerden çıkardın bunu"
Ne kadar da onu sevmesemde kalbini kırmak istemiyordum çünkü onun hiç bir suçu yoktu.
"Gözlerinden belli beni sevmediğin ve istemediğin biliyorum kimi sevdiğini bu yüzden beni seveceğin güne kadar sadece mutluymuşum gibi davranacağım bana dokun ,beni sev demiycem beni seveceğin güne kadar bekliycem ."
"Rana sacmalıyosun o nasıl laf öyle sen beni bekleme ben seni hiç bir zaman sevmiycem seni kırmak istemem ama umutta bağlama sen çok güzel bir kadınsın daha iyi insanlara layıksın"
"Biliyomusun hayatım boyunca bunları duydum ben bunları biliyorum neyse ben içeri geçiyim ."
Rana 'nın ağzından,
Benim arkamdan duvarı yumrukluyordu biliyordum onun üzgün olduğunu ama bende seviyordum hemde çocukluğumdan beri.
Havar' ın ağzından,
Delirmek üzereydim hemde öylesine değil aklımı kacırıcam Allahım bu yaşadıklarım nedir bu nasıl bir sınav Allahım Zana Zana Zanam.
Leyla'nın ağzından,
O gün bana çok kızmıştı ona söylemeden dısarı çıktığım için ama bilmiyor ki herşey yine onun iyiliği içindi onun istediği gibi giyinip onu odada bekliyordum .Saclarımı tarayıp gözlerimi sürmeledim onun sevdiği renk mordu.
Mor elbise giyip onu bekliyordum dudaklarıma en çok yakıştırdığı renk pembe tonlarıydı onun içindi herşey o beni affetsin diye yapmıştım bunca hazırlığı.
Odaya girdiğinde ise hiç beklemiyordu tabi böyle birşeyle karşılaşıcağını.
"Hoşgeldin alıyım ceketini "
"Hoşbulduk ben yorgunum biraz şöyle bir duş alsam iyi olacak ."
Duş almak için banyoya girmişti bense hiç beklemeden arkasından banyoya girip dudaklarına yapışmıştım.
"Sende beni istiyosun neden kacıyosun ne kadar kaçarsan kaç ben gelirim terli mi kokuyosun ter kokuna kurban olurum yeter ki yüzünü benden çevirme ellerin mi kirli ben yıkarım ayakların mı kokuyor onu da ben yıkarım Hamza sana kurban olurum .
Hiç bırakmamak üzere yapışmıştım dudaklarına .
Gülümseyerek,
"Vayy bee benim karıma bak kızım ölürüm sana ben hele bak şu güzelliğe küs değilim küsmüş gibi yaptım diyelim."
"Ha öylemi sen görürsün şimdi."
Hamza'nın ağzından,
Çocuk gibi su savaşı yapıyordu benimle en çokta onun bu yanını seviyordum hiç olamadığım çocukluğu onunla yaşıyordum .Annemle babamdan sonra bizimkine çocukluk denmezdi.
Zana'nın ağzından
Aylar geçiyor,haftalar,saatler hemde nasıl hızlı geçiyor sanki ben onu hatırlamıyım düşünme der gibiydi zaman.
Nasıl unuturum ki nasıl geçilir sevdadan nasıl unutulur bilmiyordum ki.
Hazırlanıp işlerimin başına gitmek içiin yola çıktım yolda onunla karşılaştım.Bana bir nefes kadar olan sevdama dokunamıyordum sadece uzaktan gözlerine bakmakla yetindim.
Yanımdan arabasıyla geçmişti gözlerime bakıp sanki seni çok özledim der gibi bakıp sadece geçti ve gitti .
İşterime geldiğimde ise bir üzüntüde orada yaşıycamı bilmiyordum.
"Komutanım Halil komutan sizi odasında bekliyor."
"Beni çağırmışsınız komutanım."
"Otur karşıma seninle önemli bir konu konuşucam ."
"Sizi dinliyorum komutanım."
"Biraz canın sıkılıcak ama sana verilen görevi Kuzeye verdim onun çözmesi için senin bu aralar aklın pek burda değil Zana seninle daha öncede konuştuk bunları bak iyi yerlere gitmiyor bu iş toparlan demiştim ama sen pek toparlanmadın senin bir yeminin vardı bu işe girerken noldu o yemine unutuldu mu?"
"O yemin hiç bir zaman unutulmaz komutanım ben ölsem mezardan çıkar yine intikamımı alırım o soysuzlardan ."
"Bir an önce toparlan Zana seni böyle görmek istemiyorum hem sen merak etme Kuzey halletti zaten tutuklandı zanlılar ."
"Tebrik ederim Kuzeyi komutanım."
Odadan çıktığımda sanki elim ayağım tutmuyo hiç birşey hissetmiyordum .Nolmustu bana ben bu halimi hiç sevmemiştim neydi beni bu kadar yoran neydi beni bu bu kadar çaresiz bırakan aşık olmak mı yoksa aldatılmakmıydı?"
Başarılı olduğum şeyler biie teker teker elimden gidiyordu.
İşyerinden çıkarken Kuzeyin bana doğru geldiğini gördüm hiç konuşmak istemiyordum .
Kuzey,
"Bi dakika konuşabilirmiyiz?"
"Ne konuşucaz Kuzey bak görev alakalıysa hiç konuşmayalım o konular benim için çok hassas konular konuşmak bile az gelir."
"Bak ben seni üzmek istemem ama toparlanmalısın sana yakışmıyor ben seni ilk gördüğümde o kadar çok güçlü duruyordun ki vay be dedim ama bitik durumdasın istersen uzunca bir tatile çık bence iyi gelir senin bu yaşadığını bende yaşadım ve üstelik şuan evli ve cocuğu bile var ama hayata bu şekilde devam edemezdim ondan sonra aşka tövbe ettim sende et demiycem ama toparlan sana ihtiyacı olan o kadar çok insan var ki."
"Sağol Kuzey düşünücem bu söylediklerini görüşürüz."
"Görüşürüz Zana dikkat et olur mu benimde ihtiyacım var sana ."
Kuzeyin bu söylediklerine çok şaşırmıştım.Allahım bana yardım et. Kalbime sôz geçiremiyorum ben ona engel olamıyorum.Eve geldiğimde çok huzurlu akşam değildi dedemin yüzü beş karış asık herkes odasında bir ben yalnızdım birde gökyüzündeki ay .
Hamza,
"Abla napıyosun gelsene yanımoza televizyon izleyelim soğuk hava hasta olursun gel hadi."
"Yok siz izleyin ben iyiyim böyle hem baş başa izleyin ayıptır kuzum olmaz öyle ."
"Abla saçmalama ne ayıpı gel hadi ."
"Kendimi iyi hissetmiyorum hem de hiç boğuluyorum sığamıyorum Hamza bu koca konak dar geliyo beni yalnız bırak."
"Abla ben artık dayanamıyorum buna sana yeter artık bu ızdırap niye niye abla ölücekmisin söyle bak bugün öğrendim sana verilen görevi Kuzeye vermişler .Abla dön artık aramıza olmadı olmadı ."
Hamza'nın ağzından,
Ablamın ağzından tek kelime cıkmıyordu ama gözlerinden dökülen yaşlar konuşuyordu .Ağlamsına dayanamıyordum o benim diğer yarımdı o benim kanım canımdı ama sert davranmazsam onunla oturup ağlarsam hiç bir zaman toparlanmıycaktı.
"Evet abla ne yapmayı düşünüyosun elindeki herşeyi kaybetmeye razımısın ya hani bir söz vardı babam hep kullanırmış anlatırdın bana ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin ya bu sevdayla kendini mahvedersin yada bu memleketi terkedersin şimdi yalnız kal bakalım ."
Zana'nın ağzından,
Herkes ama herkes haklıydı dönmeliydim kendime bunun için uzun bir tatile gitmeliydim terketmeliydim burayı onu görmezsem belki iyileşirdim yaralarımı sarardım belki.
Hemen odam gidip bir valiz ayarlayıp hemen çıkmalıydım . Hamza'ya Leyla'ya
veda edip toparlanmak için yola cıktım .
Nere gideceğimi bilmeden nerde kalcagımı bilmeden herkesin istediği gibi bir Zana olup geri döneceğim kendime söz ,kalbime söz koca Antep'e söz .Antep kalesine önünden geçerken camdan dısarıya
"Sanada Sööz sana da ."
Biliyordum ki toparlanacaktım ama biraz zamana ihtiyacım vardı .Herşeyin başldıg8 otelin önünden geçerken içim sızlamıştı bana ilk defa dokunduğu gün ,beni öptüğünü ,beni sevdiğini söylediği yer aklımda hep deli sorular nasıl atlatıcaktım .Yolda giderken Telefonum çaldı arayan Kuzey 'di.
"Efendim Kuzey."
"Gidiyosun demek ."
"Nereden biliyorsun."
"Arkana bak tam arkandayım .