Kapıdaki Kuzeydi.Beni kırdığını düşünüp benimle davete gelmek istemiş.
"Seni kırdım yalnız bırakmak istemedim bana ihtiyacın olur diye düşündüm"
Hamza'yla birbirimize bakıyorduk.Sanki bana kızmış gibiydi .
"Hoşgeldin Kuzey kardeş hadi çıkalım abla sen napıyosun bilmiyorum ama ayıp değilmi?"
"Ben birşey yapmadım sadece nazikçe teklif ettim başka birşey yok abartma hadi."
Ayaklarım gitmiyordu görmek bile istemiyorum.Nasıl canım yanıyordu işkence gibiydi nasıl karşısına geçecektim nasıl umursamaz gibi davranıcaktım bilmiyorum.
Kuzey,
"Zana düşünceli gibisin anlat istersen dinlerim .Sanki biraz hissediyo gibiyim aranda bişey vardı bu çocukla ."
"Önceden vardı evet "
"Sanki birşeyler bitmemiş gibi ama gözlerinden belli "
Gözlerime o kadar dikkatli bakıyorduki benden alamıyordu .Hem çok güzel bakıyor hemde çok korkuyordum .
Davet yerine gelmiştik inip inmemek arasında kalmıştım nefesim daralıyor boğazım düğümleniyordu.
Toparlanmalıydım salona gitmeliydim dedem gözümin içine içine bakıyordu .Ellerim titriyordu ben onu nasıl başkasıyla görmeye dayanıcaktım .
Ölüm gibi ,sessizlik gibi,alev almak gibiydi.
Ellerim titreyerek içeri girmiştik salona misafirler gelmişti ama daha onlar gelmemişti Kuzey tam düşecekken elimden tutup ,
"İyi değilsen gidelim mi ben bir yalan bulurum lütfen bu işkenceyi yapma "
"Bırak bırakta kime kalbimi emanet etmişim ona bakıyım bakıyım da kahrolası kaderime küfür ediyim".
Alkışlar eşliğinde içeri girmişlerdi .Sanki kalbim durdu nefes alamıyorum.Ben buna nasıl dayanırım.Aklımı kaybedecem kalbimi emanet etmişim meğer aklımı da almış yanındaki o kadar mutluydu ki çok güzel olmustu orada o değil ben olmalıydım ben .
Tam o sırada Havar 'la göz göze gelmiştim gözyaşlarım bir bir akıyordu.Delice sevdiğim adam kollarında huzur bulduğum adam başkasının artık .
Havar' ın ağzından,
Ahhh Zana'm bir bilsen ne yaşadığımı bir bilsen ölüm gibi ben bu yüzüğü bugün takıyorum ama sadece bir yüzük benim aklımda kalbimde senin .Senin güzel gözlerine kurban olurum nolur ağlama nolur ağlama senin bir damla gözyaşına dünyayı yakardım da ben sadece kendimi yaktım .Dedem o gece yine ortalıkta gözükmüyordu.Uzaktan izliyordu Boran ağa yla karşılaşmamak için her yolu deniyordu .
Er yada geç bu yaptıklarını sana sorucam dede .
Zana'nın ağzından,
Yüzükler kesilecek herkes çok eğleniyordu.
"Abla içme yeter dokunacak dedem görücek."
"Bırak Allah aşkına beni rahat bırakın ".
"Ben daha mutluluklar diliycem rahatlamam lazım ".
"Abla dilemek zorunda değilsin sinirleniyorum ."
"Umrumda değil bırak ben senin kadar güçlü degilmişim tutamadım onun elini bak bak işte başkası tutuyo onun elini ."
"Abla saçmalama artık ."
Herkes oturup birşeyler yerken tuvalete doğru giderken kolumdan tutup biri beni çekti .
"Havar ne yapıyosun bırak beni."
"Bırakamam bırakamam ben senin için ölürüm Zana ne olur bir kere dinle bir kere ya anlatmama izin ver ".
"Anlat hadi dinliyorum neyi anlatıcaksın onunla nasıl bir düğün yapma hayalini felanmı?Nasıl bir gelinlik giycekmiş neyi anlatıcaksın beni nasıl oyuna getirdiğini mi?"
"Hayır hayır hayır Zana ne olur bir dinle sakin ol ".
"Sana hakkımı helal etmiyorum sevgimide ,aşkımıda helal etmiyorum."
"Zana sana bir kere dokunmama izin ver bir kere ölüyorum bak halime ben onu sevmiyorum ben onu nasıl severim ."
Tam o sırada Kuzey gelip ,
"Zana hadi gidelim iyi değilsin ."
"Dur bir dakika ben daha mutluluklar dilemedim neydi kızın adı Rana mıydı? Vayyyy çok güzel isim ."
"Rana hanım mutluluklar dilerim çok mutlu olun olurmu?."
Rana,
"Teşekkür ederim Zana hanım."
Hamza,
"Abla sabrımın sonuna geldim hadi gidiyoruz."
"Gidelim tamam kızma ".
Leyla,
"Hamza kızma koy bir yerine aynı şeyleri yaşadık ona kızmak doğru olmaz görmüyomusun bitik durumda."
"Hadi dedem görmeden alıp gidelim ondan önce eve girsin Kuzey kardeş sağol sen de yorduk seni de git dinlen ."
"Yok Hamza o iyi olsun yeter bana hadi iyi geceler."
Kuzeyin bu tavrı tuhafıma gitmişti onu hiç yalnız bırakmadı gece boyu .Dedemden önce eve girip odaya koymuştum onu Leyla 'dan rica edip üstünü çıkarmasını istemiştim .
Sağolsun beni kırmayıp ablama yardım etti hiç kendinde olmayan ablamdı ben onu ilk defa böyle görüyordum.İlk defa acısını dışarıya gösteriyordu .Hep için için ağlardı ama bu sefer çok farklıydı.Herşeyin çok farklı olacağı gibi .
Zana'nın ağzından,
Sabah olduğunda ise dedemin bağırtısıyla uyandık kızgın öfkeliydi birşeylere dedeme camdan bakarken yansımamı görüp
"Bu benmiyim bu ne hal nolmuş bana ben nasıl bu hale gelirim ."
Kendime inanmamıştım bitirmişim kendimi ben hemde hiç haketmeyen bir insan için .Hemen üstümü değiştirip aşağıya indim .
"Dede noluyo ne bu gürültü neye bağırıyorsun noldu?"
"Bunları duycağımıza hepiniz ölseydiniz ele güne rezil olduk rezillik kepazelik bu."
"Dede noldugunu açıklarmısın ?"
"Leyla hanım gecenin bir yarısı daha gün doğmadan eski sevgilisiyle buluşmaya gitmiş çok güvendiğin gelin hanım ihanet etmiş bak fotoğraflara kapıdan çıkıp gidiyor.Hadi bul bunada bir açıklama."
Leyla çok öfkeli bir şekilde Asude ye bakıyordu Hamza ise inanmakla inanmamak arasında kalmıştı.
"Leyla anlatman gereken birşey varmı bir acıklaman var demi?"
"Ben o gün sadece ailemi görmeye gitmiştim siz izin vermezsiniz diye o saatte gittim çok özlemiştim hemde çok desemde inanmıycaktınız bende gizli gittim yemin ederim ben o adamı hiç ama hiç görmedim görmekte istemiyorum zaten ."
Hamza,
"Bana söyleseydin ben götürdüm seni böyle birşeye gerek yoktu bence şimdi odaya geç beni bekle ."
Gözleri yaşlı bir şekilde odaya gitmişti Hamza bunu dedeme kimin söylediğini biliyordu ,
"Ben bunu daha kaç defa söyliycem dede söyle bana dede istemiyosan karımı alır giderim ama böyle iftiralarla gelme bana beni yıpratma dede ben ona çok güveniyorum o bana bunu yapmaz bir hata yapmış bir dahada olmayacak merak etme."
Zana'nın ağzından,
İkiside odaya girmişlerdi dedem hala çok öfkeli hala çok zalimdi onu anlamıyordum .
Odamın yolunu tuttum napacağımı bilemeden aynanın karşısına geçip kendimle saatlerce belki bakıştım beni annem görse bu halde ne derdi bana babam çok kızardı belki küserdi belkide görmek bile istemezdi beni .Hemen hızlıca evden çıkıp annemlerin yanına gidiyordum .Onlardan başkası anlamazdı beni .
Önce mezarlığı temizledim sonra suladım nasıl özlemişim yine sarılmak istiyordum ama bu hayatta en ihtiyacım olduğu zamanlarda onlar yoktu neden yoktu niye .
"Anne kalk nolur kalksa sarıl bana bak ben ne haldeyim anne senin o güçlü kızın ne halde bak bittim anne aşk denilen şey beni iki günde yedi bitirdi sizden sonra bize hiç iyi şeyler olmadı anne ben onu çok seviyorum anne nolur kızma baba babalar kızlarını kıskanırmış ama benim başka kimsem yokki anlatacak.Ben onu nasıl sevdim bilmiyorum ."
Tam o sırada arkamdan beni izleyen Havar o da benimle beraber ağlıyordu .Karşıma çıkmaya yüzü bile yoktu ama ben kokusundan bile tanıyordum onun beni dinlediğini bile bile aşkımı anlatıyordum ."
Havar' ın ağzından,
Onu gizlice izledikten sonra arabaya binip onunla birbirimize aşık olduğumuz otelin önüne gittim öyle bir yağmur yağıyordu ki sanki Zana'nın gözyaşları benden hesap soruyo gibiydi.O otelin duvarlarına lanet okuyordum neden diye .
"Çık aklımdan Zana çık yasaksın bana imkansızsın Zanaaaaa.Allahım al bu canı istemiyorum o yoksa bende yokum istemiyorum yaşamak nolur al canımı."
O gece eve gittiğimde Rana ve ailesi bizdeydi dedemin kahkahaları sokağın başında duyuluyordu.
"Ooo damat bey nerelerdesin nişanlın burda sen yoksun nerdeydin ?"
Hiç birşey diyemiyordum sanki dilim tutulmuş dedemse mutluluktan havalara uçuyordu .
"Hoşgeldiniz kusura bakmayın sizin gelceğinizi bilmiyordum dedem davetleri hep gizli yapar oldu bu aralar."
"Hoşbulduk oğlum sen yoğunsun ondan canını sıkma ."
Rana,
"Yemek hazırlıyım sana hemen hızlıca açsındır."
"Yok ben tokum sağol yorma sen kendini."
"Ben elimi yüzümü yıkayıp geliyim ."
Arkamdan Rana geliyordu ben ona ne diycektim ben seni sevmiyorum nasıl derim .