İMKANSIZ AŞK VE MUTLU SONUM

BELEDİYE DE YİNE OLAYLI BİR GÜN...

Sabah kahvaltımızı yaptık evde kocamla belediyenin yolunu tuttuk... Kocam arabayı kullanıyor bende o ara teybi bluetoothla kendi telefonuma bağladım kocam merakla bakıyor şimdi ben hangi şarkıyı açacağım diye dört gözle bekliyor gülüyorum bende hazır mısın kocam dedim... Anladığımın farkında olunca Evetttt bekliyorum karıcığım dedi direksiyona ritim tutarak... Roman havası açacağım ama dedim... Olsun sen ne açarsan kabulüm gülüm dedi kocamda... Hangi şarkıyı açarsam açayım çok beğeniyordu her zaman, hazır mısın açıyorum dedim yine... Gönder gelsin bebek dedi kocam...

Karısının bir tanesi, çat, çat, çat, çat...

Kocasının bir tanesi, çat, çat, çat, çat...

Düşman çatlatırlar, çat, çat, çat, çat...

beğendin mi dedim aşk olsun gülüm ben ne zaman senin beğendiğin birşeyi beğenmemezlik yaptım dedi devam etti ohh ohh valla karıcığım mükemmel nokta atışı yapmazsan olmuyor demi dedi gülerek... Bende elimi romanlar gibi şıklatarak oyunuyorum yerimde durmuyorum ama... Kimse senin yanında yaşlanmaz biliyorsun demi gülüm deyip dudağıma kocaman bir öpücük bıraktı...

Belediyeye giriyorduk artık kocamla el ele Eylül ablam günaydın dedi hemen koluma girdi sen bi gelsene benimle diye çekiştirdi... Ne oluyor abla diyorum... Gel konuşacağız seninle dedi yine... Ekrem sinirlendi bu sefer ne oluyor Eylül dedi... Ekrem abi birşey yok sadece Evrim'le çok acil bir konu görüşmem lazım dedi çekiştire çekiştire götürdü beni odasına bana birden bire bir kızmaya başladı... Ne yaptığını sanıyorsun sen dedi Eylül ablam... Ne yapıyor muşum abla ne oluyor dedim bende... Neye uğradığımı şaşırdım... Erkan'la aranda ne var dedi... Neee kiminle kiminle dedim şok içinde... Duydun Evrim Erkan bu bizim müdür Erkan'la ne var aranda dedi yine ablam... Abla ne olabilir tabiki hiçbir şey yok olamazda zaten dedim... Bu adam sana evlenme teklifi etti mi dedi... Ya yok ablacığım yok niye etsin öyle biri değil Erkan bey, orda bana en çok yardımcı olan oydu o sapık Umut'un elinde her seferinde Erkan bey kurtardı beni dedim... Niye peki sordun mu dedi ablam sinirle... Abla ne diyorsan de yeter sabah sabah benim bütün devrelerimi yaktın dedim bende sinirle... Ortada dedikodular dönüyor ve bu dedikodular da senin ve Erkan'ın adı geçiyor dedi Eylül ablam... Ne dedikodusu ablacığım dedim... İşte sen adama kırıtarak iş veriyormuş oda sana aşıkmış bir dediğini iki etmiyormuş evlenme teklifi bile etmiş sana deyince... Abla ne diyorsun sen saçmalama lütfen böyle birşeyin olması mümkün mü hadi Erkan'ı geçtim sen bacını tanıyamadın mı hiç benim gözüm Ekrem'den başkasını görmüyor çocukluğumdan beri yazıklar olsun sana dedim bir hışımla çıktım odasından... Erkan'ı aradım hemen başkanım bende sizi arayacaktım dedi... Neler oluyor Erkan dedim sinirle Güldenlerin oyunu buymuş başkanım beni yanlış yönlendirmişler biraz önce burayı da birbirine katıp gitti o dörtlü çete dedi Erkan... Nereye gittiler dedim o ara Eylül ablam koşturuyor Evrim Evrim diye peşimden... Bilmiyorum belediyeye gelebilirler bende geliyorum şimdi dedi ama panikli bir sesi vardı telefonu kapattım... Ne var ablaaa ne dedim sinirden ellerim titremeye başladı... Ekrem geldi hemen ne oluyor dedi panikledi oda ellerin titriyor gülüm sakin olur musun lütfen atak geçireceksin yine dedi... Sonra Eylül ablama döndü ne dedin de benim karımı sinirlendirdin dedi Ekrem sinirli bir şekilde... Abi bir takım dedikodular dönüyor onu sordum dedi ablam... Neymiş o dedikodular dedi Ekrem'de... Bana baktı Eylül ablam arkamı dönüverdim hemen... O ara abimde duymuş dedikoduları Ebrumu aramış hemen gelsen iyi olur ortalık çok pis karışacak gibi Evrim çok sinirli demiş Ebrumda ne oluyor diye böyle böyle dedikodular dönüyor Evrim her an atak geçirebilir birde karşısındakiler bayan erkek olsa tekme tokat döverimde bayanlara birşey yapamam sinirden her yeri yıkar dökerim sana ihtiyacımız var iki kardeş deyince hemen Ebrumda arabasına atlayıp geliyor... Ebrum gelmeden bu dörtlü çetenin geldiğini söylediler söylemeseler bile belediye binasına bağıra bağıra girdiler... Nerde o orospu Evrim hem evli hemde müdürlerle kırıştırıyor diye inletiyorlar belediye binasını... Hemen gittim bende koşarak namusuma dil uzatıyorlardı buna sessiz kalamazdım... Ekrem Eylül ablam ve herkes peşimden koşmaya başladı... Ekrem dur gülüm diye benim hemen peşimden koşturuyor kimse benim namusuma dil uzatamaz kendinize gelin önce kendisine baksın bana orospu diyecek kişi dedim... Korumalar ve güvenlikler hemen araya girdiler... Benim namusuma dil uzatacak en son kişi sizsiniz siz kim olduğunuzu sanıyorsunuz önce ayna da kendinize bakın asıl orospu sizsiniz diye bağırdım bende... Ama Ekrem'le Eylül ablam zor tutuyor beni... Onlar boş durur mu onlarda ağıza alınmayacak laflar iftiralar atıyorlar yok ben her akşam Erkan'ın evine gidiyormuşum koynuna giriyormuşum onu eyliyormuşum sabaha kadar öyle diyor Gülden... Seni gebertirim parçalarım lan deyip Ekrem'le ablamın elinden kaçarak koşmaya başladım hemen Gülden'in saçlarına sarıldım diğerleri de hepsi birden bana saldırdı... Ebrum da koşarak geldi birinin saçını eline bir doladı mahalle kadınları gibi kavga ediyordum hayatımda hiç bu kadar küçüldüğümü bilmiyordum... Eylül ablam Hülya Kıvılcım Demet Alev bütün belediye binasındaki kadınlarda daldılar bu orospulara güvenlikler korumalar filan baş edemediler Ekrem beni o hengamenin ortasında kaybetmiş delirdi resmen Evrimmmm Evrimmmm diye kükrüyor ama ben o ara en büyük atağımı geçirdiğimin farkında bile değilim... Gülden'le Yasemin hala bana vuruyorlar ama ben hiç bir tepki vermiyordum artık... Ebrum çığlık attı en son Evrimmmm diye öldürdünüz mü lan yoksa bacımı diye koşarak yanıma geldi... Hem kan akıyor oluk oluk hemde hiçbir tepki vermiyordum... O ara Gülden'le Yasemin geri geri kaçmaya başladılar... Erkan ikisini birden tutmuş saçlarından siz nereye gidiyorsunuz diye diğerlerini de tutun deyip güvenliklere talimatı verdi Erkan... Ömer koştu geldi hemen iğnemi hazırlamış ellerimin titrediğini görünce... İğneyi vurdu ama hiçbir etkisi olmadı Ömer bir bakıyor ablam kalp krizi geçiriyor deyip sağ elimin işaret parmağıma hemen şırınganın iğnesini batırıyor ve kalp krizini kısa süreli durduruyor ama daha büyük atak gelecekti hemen arkasına bu seferde ambulans gelsin hemennnnn diye bağırdı Ömer'im... Alelacele beni gelen ambulansla hastaneye kaldırdılar... Önce ameliyathaneye gittik damarlardan ikisi tıkanmış hemen anjiyo yaparak açıyor kuzum... Ebrum o ara deliriyor ameliyathanenin kapısında bunlar kendilerini ne zannediyorlar derhal bunları belediyeden işten atacaksınız ya kodese tıkarsınız bunları yada ben bunların hepsini öldüreceğim beni orda ziyaret edeceksiniz yeter bunların benim balıma yaptıkları yeter diye herkese tehdidini savuruyormuş lolipop şekerim... Yok ya bu kadarıda olmaz balımın bunlara kızdığı kadar var ben bile sinirlerime hakim olamıyorum şuan kızcağız bunlara üç yıl nasıl geçirdi nasıl dayandı kim bilir neler yaptılar benim kuzuma da kızın nevri bu derece dönebiliyor diye ameliyathanenin önünde gidip gidip geliyor bebişim... Ömer'im çıkıyor ameliyattan üzgün ve yorgun bir şekilde Ekrem Ömer ablanın durumu nasıl diyor ablamın durumu şuan stabil enişte ama diyor duruyor gözleri dolmaklı Ömer ne oldu söylesene bir hasar mı kaldı sakat mı kaldı bacım diyor Eylül ablamda... Ablam maalesef diyor susuyor yine dili varmıyor demeye kuzumun.... Ne amına koyum illa küfür mü istiyor senin canın söyle ne diyeceksen diyor abim bağırarak Ömer'e... Derin bir nefes alıyor Ömer'im bu sefer Ekrem'e dönerek enişte başın sağolsun deyince herkes beni öldü sanıyor... Nasıl diye kimi kalakalıyor kimi ağlamaya başlıyor annemde ağıt yakmaya başlamış bunların benim kızıma fenalık yapacağı belliydi Allah onlarında evlerine en acı ateşi düşürsün kurban olduğum diyor... Ömer yanlış anladınız ablam değil deyince herkes tekrar Ömer'e kilitleniyor... Ya ne lan söyle sende taksit taksit söylüyorsun diyor abim yine sinirli bir şekilde... Ekrem ayaklanıyor ablan iyi mi diyor hemen Ömer'in yakasına sarılarak... Ablam iyi enişte ama ablam hamileymiş dokuz haftalık bebeğini kaybettik başın sağolsun diyor tekrar Ekrem'e... Ekrem şok olmuş bir şekilde sessizce duvara sırtını dayayıp elleriyle yüzünü kapatıp sessiz sessiz ağlamaya başlıyor... Ömer'im tekrar devam ediyor konuşmaya ama bir yönden de iyi olmuş enişte ablam kalp hastası birde şimdi iki damarına anjiyo yaptık bebek olsaydı bu sefer ablamı kaybedebilirdik masada kalması çok çok yüksekti deyip teselli ediyor Ekrem'imi... Ekrem'im bir yere gözü dalarak sessizce hiç konuşmadan ağlamaya devam ediyor... Ömer'im şaşırıyor biran kocama bakıyor bunda bir anormallik var deyip kocamın yanına gidip... Bilmiyor muydunuz siz enişte bebeği diye Ekrem'e soru soruyor Ömer... Yok Kartalkaya da çok kusması vardı ama buna yormadık hiç üşütme yada sinirden dedik diyor kocam şokla... Evrim'in haberi olsaydı kesin doğururdu abi asla aldırmazdı ve bugün kü kavgayada hiç girmezdi her şerde vardır bir hayır derler bebeğinin öldüğüne üzülüyorsun hiç kolay değil anlıyorum seni ama Evrim'i kaybedebilirdik abi bu daha acı olurdu hepimiz için lütfen ne kendine ne Evrim'e yüklenme bu konuda diye Ebrum olaya kesin noktayı koymuş lolipop şekerim... Ekrem önce kafa sallamış tamam anlamında sonra Ömer'e dönerek gülümü görebilecek miyim demiş... Yoğun bakıma geçer birazdan görürsün eniştem ama böyle görmesin hissetmesin seni, senin ablama moral vermen lazım demiş Ömer'im... Tamam deyip lavaboların yolunu tutmuş elini yüzünü yıkayıp kendine gelmek için... Bir müddet sonra beni yoğun bakıma aldılar... Ne kadar kaldım orda ne yaşadım hiç bilmiyorum ama çokkkk yorgun hissediyordum kendimi yorgun ve bu sefer gerçekten ölmeyi istiyordum adeta o kadar soğumuştum hayattan daha otuz sekiz yaşındayım ama hayattan nefret ettim ilk defa ölmek istedim ne çocuklarım geldi aklıma, ne kocam, nede ailem sadece ve sadece ölmek istedim kahrolmuşçasına... O arada birinin ağlama sesi geldi kulağıma... Karım ne olur beni sensiz bırakma ben burda kalamam hemen arkandan bende gelirim diyordu kocam yine... Elimi tutup ağlıyordu elimi oynattım bende hafifçe gücümün yettiğince gitmek yok bir yere sende otur oturduğun yerde bende der gibi... Hemen ağlamayı bırakıp şoklar içinde elime baktı... Gülüm elini mi oynattın sen dedi... Tekrar hafifçe elimi oynattım yine... Allahhhhhh diye bağırdı yine kocam hemşire Ömerrrrr diye kükrüyor yine benim kocam... Ömer ve Özlem hemşire koşarak geliyor hemen Ömer ablan elini oynattı hemde iki sefer dedi... Tamam enişte sen bir dur burda bakalım biz dedi Ömer'im... Baktılar ohh çok şükür ablam kendine geliyor enişte hadi gözümüz aydın diye kocama sarıldı Ömer'im... Ablam iyi olsun kendi sarılır şimdilik benimle idare edeceksin artık dedi gülerek Ömer'im... Gel lan buraya ederim niye etmeyim ablan geri döndü ya yine gülüm beni bırakmadı ya yine sana sarılmanın lafı mı olur diye sıkıca sarıldı kocamda Ömer'ime... Ne zaman uyanır ne zaman odaya alırsın peş peşe sıraladı soruları hemen Ekrem... Tam Ömer cevap verecekken şu soru canbazı Çağan'ı susturur musun biraz Ömer'im uyuyorum burda dedim tebessüm ederek... Kurban olurum kız senin dillerine soru canbazı Çağan deyişine deyip öpücük yağmuruna tuttu yine kocam beni... Ömer de kahkahayı bastı hemen... Harikasınız siz ya çok mükemmel bir çiftsiniz maşallah idolümsünüz siz diye gülmeye devam etti... Özlemim de gülüyor kuzum çok şükür bu seferde ucuz kurtuldun dedi oda... Özlem hemşire ablamı odaya alabiliriz artık dedi Ekrem enişte sorularının cevaplarını aldın mı pardon soru canbazı Çağandı demi dedi tekrar güldü Ömer'im... Tamam aldım kardeşim eyvallah deyip Ekrem Ömer'e gidip sarıldı bu seferde... Kendi aralarında karar vermiş ailem ben tam iyi olana kadar eve çıkana kadar kimse bebeğimi düşürdüğümü söylemeyecekti... Normal odaya girerken Özlem'in kolundan çektim kulağına birşey diyeceğim dedim... durdurdu sedyeyi... Ama onlar biraz ileri gitsin dedim... Hasta bakıcıları gönderdi biraz ileri gidin dedi Özlemim... Sonra eğildi bacım ben regli mi oldum burnuma öyle bir koku geliyor dedim... Özlem'ede söylemişler oda hiç renk vermedi kuzum... Çarşafı düzeltir gibi yaptı o ara hasta bakıcılar bakıyordu bize... Evet bacım benim yanımda ped var ben ayarlıyorum sana hemen canını sıkma sen olur mu ben hallederim dedi... Ohh çok şükür iki aydır geciktiydi sinir stres yapıyor başka birşey değil dedim sessizce... Haklısın canım o dönem çok sıkıntılı oluyor ağrı kesici yapmamı istermisin çok ağrın varsa dedi Özlemim... Yok kuzum kesilir hemen rahatlayım iyice dedim... Tamam bacım nasıl istersen dedi Özlemim... Sedyeyi tekrar hareketlendirdi hasta bakıcılar yine geldi... Abim annemi eve göndermiş sen ağlarsın birde çenen durmaz kesin söylersin kıza sıkıntı olur diye... Odaya çıktım herkes orda sadece babam hariç babam yurt dışına gitti Mehmet amcamın tedavisi orda olduğu için kardeşini yalnız bırakmak istemedi bu zorlu süreçte... Bütün kardeşlerim eniştelerim kocam ve lolipop şekerim odama benden önce gelmişler o ara Özlem Ömer'e söylemiş reglinin kokusunu aldı ben bu şekilde idare ettim diye... Ömer odaya girdi ooo bura çok kalabalık böyle olmaz ama bir kişi kalsın sadece deyince... Ekrem hemen ben kalırım gülümün yanında dedi... Enişte seni birazdan alacağım söz ama Ebru yenge kalsın sadece geri kalan çıkabilir mi rica etsem deyince... Ekrem huylandı ne oluyor dedi... Herkes bi çıksın dedi yine Ömer... Herkes çıktı Ebru'nun kalmasını istediydi zaten Ömer Ebrum kaldı ama Ekrem'de çıkmadı... Enişte dedi Ömer'im... Ömer çıkmam ben bir yere neden bu cadı kalıyor da ben çıkıyorum dedi kocamda panikle... Ebrum bende bilmiyorum abi anlamadım birşey dedi kuzum... Ablam özel gününde çamaşırının değişmesi lazım ondan çıkarttım enişte herkesi Ebru yengeyle Özlem hemşire halleder diye sonra oldu mu enişte dedi kaşlarını çatarak Ömer'im... O zaten öğrenmese olmaz meraklı melahat dedim kızdım bende tatlı sert yaparak... Ee bende yaparım karım için herşeyi Ömer dedi kocamda üzgün bir şekilde... Canım kocam benim biliyorum ama bu olmaz dedim sonra Ömer'e dönerek çok sağol ablacığım ben bu kadar kişinin yanında abim ve eniştelerim yanında çok zor önlemimi alırdım dedim... Ne demek ablam sen iyi ol o bana yeter dedi... Yavaşça beni kaldırıp serumu tuttu Özlemim hemen sonra tuvalete götürdüler yavaş yavaş Ebruma serumu verdi Özlem sen tut ve Evrim'ide sıkı tutabilir misin sultanım dedi... Ebrum tamam bende canım dedi Özlem'e... Özlemim Ebrum ve ben üçümüzde aynı dönem üniversitede tanışmıştık Özlem'in bölümü hemşirelik, benim iç mimarlık, Ebrumun da Radyo ve televizyonculuk okumuştuk... Özlem Ebruma hep sultanım der bana da hep bacım diye hitap ederdi aralarında en küçük bendim çünkü... Özlem önce çamaşırımı değiştirip sonrada getirdiği pedi yerleştirdi oldu mu balım rahatladın mı şimdi dedi lolipop şekerim... Oldu Allah sizden razı olsun dedim canı gönülden gözlerim dolup taşmıştı bile... Ebrum hemen yanağımı öptü kurban olurum ben senin o gözyaşlarına niye ağlıyorsun kuzum deyip yavaşça sarıldı... Özlemimde gözyaşlarımı silerek bundan sonra benim bacıma ağlamak yok anlaştık mı dedi burnumu sıktı hafifçe Özlemimde.. Sonra yavaş yavaş yatağıma götürdüler Özlem tam beni yatıracakken önlüğünün arkası komple kan olmuş bacım biraz oturabilir misin ben bir koşu temiz önlük getiriyim onu da değiştirelim tam olsun olur mu dedi... Çok iyi olur çok güzel olur hemde çok sağol bacım dedim bende gözlerimin içi gülerek... Enişte gel biraz kapıda duralım bi beş dakika fazla sürmez merak etme dedi Ömer'im... Peki dedi Ekrem ama gönülsüz dedi hiç gitmek istemiyordu yanımdan kocam bende ayrılmasını hiç istemiyordum öylece birbirimize baka baka gitti kocam kapının önüne... Özlem hemen geldi koşarak fazla ayrı bırakmayalım genç aşıkları deyip hızlıca canımı acıtmadan önlüğü değiştirdi hemen doladı iyice kan görünmesin diye yatağıma yatırdılar beni Ebrumla beraber... Ebrum çağırıyım ben abimi hemen dedi... Kapıya gitti kocam hemen geldi arkasından da Ömer ve Ebrum iyi misin gülüm istediğin birşey varmı dedi... Var dedim bende... Emret getiriyim hemen dedi kocam... Senden değil kocam sen gitme yanımdan bir yere deyip elimi uzattım hemen kocama, sonra Ömer'e dönerek Ömer'den isteğim var dedim gülerek... Anladım ablam hazırlatıyım hemen Ekrem eniştem ne dedi az önce sen emret biz yapalım yeter ki sen iyi ol ablam dedi Ömer'imde... Ekrem Ömer'e baktı Ömer'de gülerek ablam acıkmış yemek istiyor enişte dedi... Oohhh çok şükür kurban olduğum deyip hemen ellerimi öpmeye başladı kocam... Ömer gülerek çıktı dışarı hemen elimle tuttum yüzünü Ekrem'in kendime doğru çekerek yaklaştırdım kendime dudağından öptüm bende kocamın uzun uzun karşılıklı öpüştük.... Ömer dışarı çıkınca abim kızmış lan it biz ne zaman göreceğiz bacımı diye sitem etmiş... Ömer'im de gülerek hele bir ablamın aç karnını doyuralım abi neme lazım sonra sıradan hepimizi yemeye başlar diyerek gülmüş kuzum... Tamam lan doyur bana bunlarla gel it herif demiş abimde gülerek... Sakın gitme yanımdan tamam mı sevgilim dedim gitmem gülüm gitmem bir adım ötene bile gitmem bir daha dedi kocamda... Yemeğim geldi hemen hızlı hızlı yiyorum yine herkes bana bakıp bakıp gülüyorlar bakmayın öyle yaa yiyemem yoksa diyorum... Tamam diyorlar kafalarını çeviriyor herkes kocam hariç ama gülmeye devam ediyorlar... Offf siz bir çıksanıza dışarı ağız tadıyla bir yemek yedirmediniz dedim sinirle ama tıkıyorum sürekli birşeyler ağzıma... Ekrem'de tıkıyor bir yandan ohh gülüme şifa olsun kurban olurum diye diye.. Hadi çıkalım dedi Ebrum abime elini uzatarak... Nereye yavrum dedi Abim... Az biraz işimiz var seninle diye devam etti bana dönerek balım birşey istiyor musun dışarıdan dedi Ebrum... Yok canım benim dedim... Tamam balım dedi abimi çekiştire çekiştire götürdü... Eylül ablam Özkan eniştem Eylem de kocası Özer'i alarak gittiler ohh bee dünya varmış diktiler gözlerini bana bir yemek yiyemedim ağzımın tadıyla dedim kocama... Oda tamam gülüm ye valla ben birşey demem deyip haşlanmış patatesten bir parça kopararak verdi bana şifa olsun benim karıma dedi hemen hayran hayran bakarak... Ebrum o ara abimi hemen eczaneye götürmüş... Hayırdır yavrum niye geldik biz buraya demiş Abim... Evrim birazdan sızlanmaya başlar diş macunu diş fırçası diye ondan geldik hayatım demiş Ebrum... İyi düşünmüşsün yavrum tamam demiş abimde almış hemen Ebrumun seçtiği diş macununu ve fırçasını... Sonra Ebrum aşkım birde markete gidelim demiş... Gidelim yavrum deyip markete giriyorlar abimle Ebrum... Ebrum o ara hemen hijyen bölüme yönelmiş hayırdır aşkım özel gününde misin demiş abim... Ebrumda hıı evet diye geçiştirmiş halbuki bana alıyor lolipop şekerim tam cici boğaz bölümünün önünden geçerken çubuk krakerleri görüyor bunlarda balım için diyor çikolata ve gofret üçer beşer tane alıyor hepsinden Ebrum... Abim şaşırıyor yavrum bunları yiyebilecek mi benim ballı lokmam ameliyattan yeni çıktı sıkıntı olmasın sonra diyor abim... Olursa ben geçer Evrim'in karşısına yerim hepsini deyip gülüyor o nasıl yemek yedi karşımızda bende ona nispet yaparım gıcıklık değil mi diye gülüyor yine lolipop şekerim... Yanıma geliyorlar abimle Ebrum abim Ebru'nun pedi poşetten çıkartmayıp bana getirdiğini görünce anlıyor ses etmiyor abim... Kapı çaldı abimle Ebrum içeri geldi ellerinde iki poşetle... Hayırdır siz gitmemişmiydiniz dedi Ekremim... Balıma bir iki birşey getirdim abi dedi Ebrumda... Ne getirdin dedim bende... Saymaya başladı heyecanlı heyecanlı çubuk kraker çikolata gofret ped demedi poşedin kenarını az birşey açtı abim görmeyecek şekilde bundan dedi ve diş macunu ve fırçası dedi... O ara Ekrem hemen tebessüm etti... Ben senin hakkını nasıl ödeyeceğim lolipop şekerim dedim ağlamaklı... Saçmalama kız ne hakkı kız kardeşlerin arasında hak mı olurmuş bir daha duymayacağım deyip sarıldı bana onunda gözleri doldu sarılmayı bahane etti... Yine hareketlendi Ebrum hayatım hadi biz bi eve gidip gelelim hem çocuklara bakarız hemde Evrim'e bir iki parça birşey getiririz dedi... Tamam yavrum gidelim dedi abimde ama abiminde gözleri dolmuştu el ele tutuşarak çıktılar odadan... Hiç itiraz etmedi bu sefer abim normalde abim acelesi yok gideriz diye geçiştirirdi benim yanımda kalmak isterdi hep... Kapıdan çıkar çıkmaz abim Ebrumu durdurup kendine doğru çekerek sarılmış sımsıkı ne oldu hayatım demiş Ebrum... Sen nasıl harika bir kadınsın ben seni hakedecek ne yaptım diye ağlamaya başlamış abim... Ne oldu tamam aşkım niye ağlıyorsun sen şimdi demiş Ebrumda... Benim bu mal kafam eşşek kafam duruyor böyle diye kafasına vurmuş iki eliyle... Ebrum tutmuş ellerini ne oluyor hayatım sakin olur musun ne diye kızıyorsun sen şimdi kendine deyip sarılıyor tekrar Ebrum... Benim hiç aklıma gelmeyecek şeyler bunlar benden çok kardeşimi bacımı sen düşünüyorsun benim bunlar hiç aklıma gelmez Allah senden kat ve kat razı olsun yavrum hakkın ödenmez deyip daha sıkı sarılıyor Ebruma abim... Ve bir daha da asla abim Ebru'mun kalbini dahi kırmıyor incitmiyor çok aşırı derecede üzerine düşüyor abim Ebru'mun...