Su Ateş’in peşi sıra açık kapıdan içeriye girdi. “Sormayayım sormayayım diyorum ama meraktan çatlıyorum.” Dedi koca salonu gözleriyle tararken. “Burası kimin evi?” Ateş sırıtarak kadını süzdü. Su evinin ortasında durmuş şaşkın gözlerle kendisine bakıyordu. Bu evi aldığından beri içine kendisinden başka kimse girmemişti. Su o an öylesine bu eve ait görünüyordu ki Ateş onu kollarına almamak için yerinde zor duruyordu. Hayal dünyasında canlanan sahneleri gerçekleştirmeyi daha önce hiçbir şeyi istemediği kadar çok istiyordu. Kalbine olanlara bir anlam veremiyor, işin aslı vermekte istemiyordu. Hissettiği huzuru ömrü boyunca bir an dahi hissetmemişti. Su sanki avuçlarında kopmayan iplerle Ateş’i kendisine çekiyor, ruhundaki yaraları söndüreceğinin vaatlerini fısıldıyordu. Planlarını yürürlüğe