Günler su gibi geçiyor denir ya hani. Dicle için tam da öyleydi aslında. 24 saat yetmiyordu artık genç kıza. Deliler gibi ders çalışıyor kitap okuyordu bir yandan da hanımağalığın inceliklerini öğreniyordu bizzat Memik Ağadan. Gelinlerin onunla uğraşmasının üzerinden 3 ay geçti. 3 ayın sonunda gelinler de ciddi manada kilo vermiş, hayat enerjileri kaybolmuştu adeta. Onların yaşadıkları Dicle'ye yaşattıları kadar ağır değildi şüphesiz ama onlara sorsalar hayatlarının en zor üç ayı derlerdi şüphesiz. Dicle dediğini yapıp her güne bir görev listesi hazırladı bu arada ve günü gününe uyma şartı koydu. Memik Ağa'nın kesin talimatıyla kaytarma hakları alındı ellerinden. Hastayım, yoruldum vs vs gibi sebepler ciddiye alınmadı. Öyle böyle de tamamladılar üç ayı, bugün yollarını gözledikleri çalış