BEDİR Yerimde duramıyordum. Bırakın yerimde durmayı ortalığın anasını sikmek, hepsinden hesap sormak istiyordum. “Senin neyin var?” diye sordu abim çardağa doğru yürürken. “Yok bir şey,” dedim gergin bir sesle. “Hayırdır benimle konuşmaya tenezzül etmeye mi karar verdin?” Abimin gözlerinden geçen kara bulutlar bedenime çarpmıştı sanki. Derin bir nefes alırken burnundan soluyordu. “Burası yeri değil,” diyen abim etrafına bir bakış atıp gülümsedi. Yeniden bana döndüğünde gülümsemesi dağılarak yerini sert bir ifadeye bıraktı. “Seninle evde görüşeceğiz. Densiz densiz konuşmaya devam edeceksen ağzını açma Bedir. Kırıcam yoksa o çeneni!” Abim yanımdan hızla adımlayıp Fırat'a katılırken arkasından kızgınlıkla bakmakla yetinip bir küfür savurdum. Abim bana oynanan oyunu bilse yine karşımda