Aşağıda bunlar olurken saçlarını toplayıp şalını takan Yüsra odadan çıkacakken çalan telefonu ile duraksadı. Komodinin üzerindeki telefona ilerleyip kimin aradığına baktığında gözlerini devirmeden edemedi. Dedesi Fikret Doğru arıyordu ve cevap vermeyi hiç istemiyordu. Derken zil sesi sustu ama hemen ardından yeniden çalmaya başladı. Nefesini bırakıp tam kapatacaktı ki aklına anneannesi geldi. İçine büyükçe bir sıkıntı çökerken ‘İnşallah ona bir şey olmamıştır’ diye mırıldanarak açtı. “Alo dede.” “Güzel torunum? Ne kadar da özlemişim sesini.” “Ya evet, hayırdır inşallah?” Yatağın kenarına oturmuş yaşlı adamın derdini anlamaya çalışıyordu. “O ne demek kızım? Torunumu arayamaz mıyım?” Soğukça gülümseyen genç kadın “Ararsın elbet neden aramayasın ama keşke Haşim baba hastanede