GENCO İki yüz elli kilometre bir hızla giden arabanın içinde uçurumdan aşağı taklalar atarak düşüyormuş gibi hissediyordum kendimi. Demre'nin dediği gibi güllük gülistanlık bir hayatım yoktu fakat kendi yağımda kavruluyor, işime gücüme bakıyor, annemin bulduğu gelin adayları listesiyle uğraşmamak için çoğunlukla eve uğramıyordum bile. Şimdiyse Demre'yi yalnız bırakmamak için zamanında eve giriyor, annemle uğraşıyor ve gecenin sonunda Demre'nin sabır sınavlarına tabii tutuluyordum. Vücut bile yediğiniz bir eti dört saatte sindiriyordu. Tüm yediğiniz besinleri sıraya koyduğunuzda vücudun yediklerini tam olarak sindirmesi için ortalama on saat gerekirdi. Benim her şeyi bir anda sindirmemi ve yeni hayatıma adapte olmamı beklemeleri haksızlık değil de neydi? Her şey o kadar üst üste gelmi