Hazal 8 / Meydan dayağı

1667 Words

Hazal Miran gittikten sonra Halise Hatun bana kızgınlıkla baktı. “Senin yüzünden oğlum ağzına lokma koymadan çekti gitti! Uğursuz!” “Ne uğursuzluğumu gördün teyze?” dedim sinir olarak. Sanki ben koca adama yemek yeme dedim. Canı istememiş yemek yememiş, ben ne yapayım? “Ben senin teyzen değilim! Hanımağam diyeceksin!” Polathan tımarhanesine hoşgeldim. Hanımağa nedir ya, hangi devirdeyiz diye düşünürken bu defa beni baştan ayağa süzdü. “Bu şıkır şıkır kıyafetlerle ortalıkta dolanma! Miran ağanı duydun. Bize hizmet edeceksin! Önce üstüne göze batmayan bir şeyler giy, sonra da yüzündeki makyajı temizle! Benim bu konakta bekar iki oğlum daha var! Oğullarımın kafasını karıştırma,” dediğinde sinirden başıma ağrılar girdi. Bu kadın nasıl biriydi böyle. Beni önce namussuz olmakla suçladı

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD