"Oğlum?" dedim gözlerimi kısarak. "Ne demek oğlum?" dedikten sonra yattığım yerden doğruldum ve elimi Emrah'ın suratına uzattım. "Kızın suratında saç çıkıyor!" diye bağırdım sinirle. "Sence durumu benden daha acil değil mi?" Emrah, elini açıp üzerime yürüdü. Şaşkınca yüzündeki siyah çıkıntılara bakıp yüzünü buruşturdu.
"Sakallarıma saç demekten vazgeç!"
Bir anda öfkelenmesi ve öfkelenince de biraz korkunç gözükmesi beni bir anlığına durdurdu. Ama bir anlığına.
"Göğüslerini aldırmış!" diye bağırdım tekrardan. Emrah ise kocaman açtığı gözleri ile önce bana sonrasında ise Sultan'a baktı. Açılan ağzını bir kapatıyor bir açıyor, salak saçma yerinde sallanıyordu.
"Gördün mü!?" diye o da bağırdı. "Kafayı yemiş! Ne demek göğüslerini aldırmış?" diyerek üzerime yürüdü ve sonrasında üzerindeki gö
