Fikret, Belgin’in bakışından ne kadar kararlı olduğunu görebiliyordu. Bu kadının ailesi için yapamayacağı hiçbir şey yoktu. Bu yönünü takdir ettiği kadının gözlerinden, gözlerini bir an bile ayırmadan etraflarını saran silahlı adamlarına başıyla geri çekilmelerini işaret etti. Onu her gördüğünde sızlayan kalbini yok sayarak yüzüne çevrilen namluya rağmen bir basamak aşağı indi. “Beni öldürmek istiyorsan sık,” dedi. “Ama kurşun kullanmadan da bir adamı öldürebilecek güce sahipsin sen, öyle değil mi?” Adam, ima içeren sözleriyle bir basamak daha aşağı indiğinde Belgin’in silah tutan eli titremeye başladı. O an gözlerinin önüne İdris’in kanlar içindeki hali geldi. Cansız bedenine sarılıp Ne olur gitme diye yalvaran kendi sesi kulaklarında yankılandı. Fakat geçmişin iz bırakan hayaletinden ku