Sabah kesik bir nefes alarak uyandığımda korkunç bir baş ağrısı, patlamak üzere olan bir mesane ve üstümdeki bir ton kadar ağırlık karşıladı beni ilk olarak. Önce hiçbir şey hatırlayamadan nerede olduğumu anlamaya çalışarak etrafa baktım, kumlarla dolmuş gibi acıyan gözlerimin izin verdiği ölçüde. Koyu renklerle döşenmiş ama ferah bir odada, kocaman bir yatağın üstündeydim. Etraf, asil ve şık süslemelerin yanında son model elektronik cihazlarla dolu gibi görünüyordu aynı zamanda. Dün gece farkında olmadan otele falan mı gelmiştim acaba?
Ama otele gelmiş olsam bile üstüme dolanmış kocaman bir kol, tişörtümün içine girip mememi kavramış bir el ve bacaklarımın üstüne atılıp onları ezen uzun bir bacak için kesinlikle açıklamam olamazdı.
Gerçekler zihnime yıldırım gibi düşüp beni yerimden s
