Kenan, Defnenin sallanarak adımlayışını yüzünde şapşal bir sırıtmayla izlemekten alıkoyamıyordu kendini. Hayatında ilk defa biriyle inatlaştığı için mi böyle sevimli geliyordu bu kız ona acaba? Normalde her dediğinin anında yapılmasına, lafının üstüne asla laf söylenmemesine alışkındı ama Defne; özenle, her dediğinin tersine gidiyordu sanki. Yine de ömrünün sonuna kadar onunla böyle tatlı tatlı didişip sonu ateşli biten tartışmalara bodoslama dalabilirdi hiç usanmadan. Hastanenin içine giren ince bedeni, gözden kaybolana kadar seyretti olduğu yerde. Yakında işine, yani İstanbul’a geri dönmesi gerekecekti. O yüzden de bir an evvel ailesini çağırıp bu işi hızlandırması gerekiyordu ama, hazineye ulaşmadan önce fethetmesi gereken önemli bir kale vardı. Ve bunun için ilk adımını atıp Defne’ni