Keyifli okumalar♥️
"Nasıl yaparsın bunu kıza ben seni böyle yetiştirmedim kız şimdi ne haldedir." Selma hanım endişeli bir şekilde "bey sakin ol tansiyonun çıkacak yapmış bir hata afet diyerek " sakinleştirmeye çalıştı. Bilal üzgün şekilde" ben ona aşığım evlenme teklifi ettim." dedi.
Bütün aile şaşkınlıkla ona baktı. Babası ona kızsa da onu afeder. Rabia tek çocuktur, annesi kanserden hayatını kaybetti. Tek dayanağı babası kalmış, nasıl gider şimdi içini bir hüzün sardı. Gözlerinden inci gibi yaşlar döküldü. Babası ona sarılıp teselli etti. "üzülme Rabi'am sık sık ziyaret ederim. Yeter ki mutlu ol."
Rabia kalkıp akşam için hazırlık yaptı. Akşam oldu, Rabia heyecandan bayılacak gibiydi, içinden dualar okudu. Bilal yerinde duramıyordu. Babası ve abisi ona bakarak gülüyorlardı." Anne hadi geç kalıyoruz. "
" Tamam oğlum az sabret geliyorum."Bilal heyecanlı bir şekilde "bak anne gelmezsen tek giderim ona göre" Baran kardeşinin bu haline kahkaha attı." Tamam geldim oğlum sabırsız seni üç erkek selma hanıma bakarak güldüler." Hanım sanki sen evleniyorsun bu güzellik ne böyle? "Aman bey abartma istersen." Sonra tartışın geç kaldık hadi arabaya binip gidelim. " Rabia heyecanla beklemeye devam etti. Ve içine bir sıkıntı girdi. Bilal yine tuzaklar mı, kuruyor ya minarede duydukları düşünmeyi bırakıp içinden dualar okumaya başladı. Selma hanım endişeli bir şekilde" "keşke abin de doğru yolu bulup bir nasip çıksa diyerek dertlendi."
"Ya sabır anne sakın bana kızma bulma konu nasıl da bana geliyor." Baran sadece ayda yılda ailesini ziyaret eder. Karanlık işlerde olduğu için uzak durmak zorunda kaldı. Onları korumak için yapıyor. Rabia duayı bitirirken kapı çalar. Rabia derin nefes olarak kapıyı açar. Bilal ve ailesi içeriye davet edip elindekileri alır. Selma hanım gelinine bakarak "maşallah ne kadar utangaç ve güzel nazar değmesin." Rabia benim abim, Baran abi bu da benim helalim eşim diyerek tanıttı." Herkes salona gidip oturur, sohbete başlarlar ve kapı çalar kapıya, Baran bakar gelen Kumsal ve Baran birbirine şaşkınlıkla bakıp durur. Rabia arkadaşına en yakın dostu gelmiştir.
"Hoşgeldin, Kumsal girsene içeri bana yardımcı olabilir misin? Kumsal içeri girip arkadaşına sarılıp yardım eder. Demek adı Kumsal ne güzel ismi var, kendisi de güzel güneşin ilk doğuşu kadar, Rabia kahveleri doldurur. Kumsal bir tanesine tuz koyar. Rabia ona bakar.
"Ne yapıyorsun çok değil mi? Tansiyon hastası edeceksin." Kumsal gülerek" birşey olmaz sana yaptıklarına say canım daha sonra bana olanları anlatacaksın tatlım . "
Rabia kahveleri doldurur ve heyecandan bayılacakmış gibi hisseder. Utanarak kahveyi sevdiği adama uzatır. Murat bey söze başlar.
" Efendim sebebi ziyaretimiz belli, gençler birbirlerini görmüş beğenmiş
Allah'ın emri paygamberin kavriyle kızınızı oğlumuza isteriz."
Hamit bey kızına bakarak "gönlün var mı? Rabia başını eğer ama babası anlar bunu ve verdim gitti. Hayırlı olsun der. Rabia ve Bilal ayağa kalktı, elleri öptükten sonra nişan takıldı. Bilal abisine seslendi, ama abisi duymadı. Annesinin dürtmesiyle kendini toparladı. Baran gözünü Kumsal 'dan alamıyordu. Bilal abisinin bu halini görünce sevinerek "sende mutlu olacaksın " dedi.
Aradan 1 hafta geçti. Rabia, Kumsal' a nişan gecesi Baran'la bakışmalarını sorar. Kumsal utanarak konuyu değiştirir.
"Kumsal, Baran abiyle aranızda bir şey mi var? diyerek sordu. Kumsal, ne alakası var yok öyle bir şey" diyerek inkar eder. Onlar sohbete dalmışken
Rabia'nın telefonu çalar.
"Alo efendim dedi. Bilal'in sesi endişeli geliyordu. Rabia korktu bir sorun mu var? Bilal gülerek hayır sadece önemli bir şey konuşmak istiyorum dedi. Rabia çay bahçesinde olduklarını söyler ve telefonu kapatır. Kumsal ayağa kalkıp," benim gitmem lazım azcık işim var da sonra görüşürüz."
" Tamam canım görüşürüz haber ver." Bilal telefonu kapatıp hemen geleceğini mesaj atar. 20 dakika sonra, Bilal gelip oturdu. Rabia endişeyle baktı." Korkma kötü bir şey yok sadece seninle abim hakkında konuşmak istiyorum ama lütfen kızma bana olur mu? Rabia başıyla onay verip dinlemeye başladı.
" Abim karanlık işler içinde büyüdü onun yüzünü aylar sonra gördüm. O karanlıktan kurtarmak için çok uğraştık, ama olmadı yüzü hiç gülmüyor hayata küstü kimseye güveni kalmadı. Nişan gecesinde ilk kez güldü bu Kumsal'ın sayesinde oldu."
" Sanırım abin aşık olmuş Allah'ın izniyle olacak bu iş merak etme o sırada Baran aniden masaya oturur." İkisi de ona şaşkın şaşkın bakar. Ne oldu neden öyle bakıyorsunuz? gülerek sorar. Tam o sırada siyah bir araba yanaşıp ateş açar. Herkes korkup kaçarken kurşun Baran'a gelir.
Baran kanlar içinde yere yığılır. Bilal koşarak kanı durmaya çalışarak abisine üzülür. Rabia hemen ambulansı arar adresi söyler. " Abi iyi olacaksın söz verdin bırakmak yok." "Üzgünüm kardeşim bunun olmasını istemezdim affet beni hakkını helal et" diyerek bayılır. "Hayır abi uyan nolur uyan" ambulans gelir, yaralıyı hastaneye kaldırılır,durumu ciddi dedi. Bilal üzgün şekilde yere yığıldı ağlamaya başladı. Rabia ona sarılarak teselli eder.
Baran acil ameliyata alındı. Kırşunlar omuriliğe gelmiş çok kan kaybetmişti. Baran yaşayacak mıydı? Yoksa hayatına veda mı? edecek. Bilal üzgün çökmüş halde ağladı.
"Üzülme, Rabbim büyük onın izniyle durumu iyi olacak dedi."Çünkü elinden başka bir şey gelmiyordu. Yarım saat oldu, hala çıkmadı. Durumu kritikti. Bilal telefona baktı nasıl haber verecekti, şimdi cesaretini topladı. Babasını aradı bir kaç kez çaldıktan sonra açıldı.
"Alo, Baba sana bir şey diyeceğim ama sakin ol! Babası tedirgin oldu.
" Söyle oğlum, bir sıkıntı mı? var, ne oldu abin hala gelmedi. Annen başımın etini yedi sürekli ara diye.
Bilal derin bir nefes alıp "Baba biz hastanedeyiz, abim vuruldu, durumu ciddi hemen gelin."
" Ne nasıl oldu bu siz iyi misiniz? Hemen geliyoruz, "diyerek telefonu kapattı. Murat bey eşine seslendi. "Hanım çabuk gel! Baran vırulmuş hastaneye gitmemiz lazım. Selma hanımın gözleri doldu. Murat bey onu sakinleştirdikten sonra yola çıktılar. Hemen hastane girişinde sekretere sordular.
" İyi akşamlar, Baran Erdoğan buraya mı getirdiler. Bilgi alabilir miyim?
" Bir dk efendim, evet bu hastanede şuan ameliyata alındı. 3.katta dedi.
Murat bey teşekkür ederek asansörün önünde dikilmiş bekleyen eşine baktı. Yanına gidip tuşa bastı. 3.kata gelince, Bilal yanlarına gelip başını eğdi. Konuşmaya çalıştı ama yapamadı, babası küçük oğluna sarıldı, Rabia da destek oldu.
"Oğlum nasıl oldu, kim yaptı bunu dedi. Bilal gözyaşları içinde anlatmaya çalıştı.
" çay bahçesinde oturuyorduk abim geldi, tam o sırada siyah bir araba yanaşıp ateş etmeye başladı. Bize zarar gelmesin diye kurşunların önüne attı kendini şimdi ameliyatta yarım saat oldu, gireli haber yok."
Selma Hanım buna dayanamayıp fenalaştı ve bayıldı.
"sedye getirin! Çabuk olun" Bilal baktığında annesi fenalaşmış, hemşire hemen sedyeyi getirdi. Selma hanımı odaya aldılar, sakinleştirici verdiler. Rabia, selma hanımın başında bekliyordu. Bilal ameliyathanenin önüne gitti. Doktor çıktı derin nefes alarak konuştu.
"Doktor bey bize iyi haber verin"
" Bakın sizinle açık konuşacağım. Baran bey geldiğinde durumu ciddiydi, kurşun omuriliğe girmiş, iki kurşun çıkardık. Ama diğerini çıkaramadık, Baran bey uyandığında yürüyemebilir. Şimdi yoğun bakıma aldık önümüzdeki 48 saat çok önemli Allah yardımcınız olsun. "
Bilal duydukları karşısında ayakta duramadı. Ne demek yürüyemez gözleri doldu. "Rabbım sen bize yardım et" diye dua etmişti.
Oy ve yorumları bekliyorum