Göktürk'ün gelişiyle Serkan bileklerimi bırakıp geri çekildi. Ona nasıl izahta bulunacaktım, gördüklerini yanlış anlamaması için nasıl bir açıklama yapacaktım bilemiyordum. Gecenin bir yarısı hiçbir şey söylemeden gizlice evden çıkmamın sebebini söyleyemezdim ona. Üçümüzün birbirine kinle baktığı kısacık süre zarfı, bir asır gibi geldi. Sessizliği ilk bozan, ellerini yumruk haline getirmiş olan Göktürk oldu. Sıktığı dişlerinin arasından, "Sevgiline geleceğini söyleseydin, ben seni getirirdim!" dedi. Konuşurken çenesi sinirden seğirmişti. Rengi kıpkırmızı görünüyordu. Serkan'a dövecekmiş gibi tiksintiyle baktım, ki gücümün yeteceğini bilsem döverdim de. "O benim sevgilim falan değil!" "Yaaa! öyle mi? O zaman beni ikna edecek bir şey söyle Nisan! Gecenin bir vakti, saatin 01:00'ında burad