Arzunun Esiri

Bölüm 8: Fahişe Değilim

"Öhö öhö," dedi Nam Khing, Faren'in yüzüne üflediği sigara dumanından boğularak. Faren ise hiç umursamadan sigarasını içmeye devam etti. "Aslında mutlu olmalısın," dedi Faren, cüzdanından çıkardığı tüm parayı küçük yatağın yanındaki masaya bırakarak. "Çünkü eğer birinden hoşlanırsam, cömertçe öderim."

Nam Khing, acıyla paraya baktı. Bu para, ona kendisini daha iyi hissettirmedi; aksine, uğradığı saldırının acısını daha da derinleştirdi. "Ben fahişe değilim, beni tecavüz ettin!" dedi Nam Khing, sesi titreyerek. "Ben istemedim, sen insana yakışmayan birisin!" Faren'e nefret dolu gözlerle bakarken, gözyaşları yanaklarından süzülüyordu.

Kendi bedeninden tiksiniyordu; Faren'in bıraktığı izler, vücudunda kurumuş sperm izleriyle doluydu. "Paranı al geri, pislik," dedi Nam Khing, elini paraya uzatarak. Faren, Nam Khing'in bileğini sertçe çekti. "Ah, acıyor!" diye bağırdı Nam Khing, bileklerindeki kemer izlerinin üzerine gelen baskıdan dolayı.

"Numara yapmayı bırak," diye bağırdı Faren, öfkeyle. Onun bileğini daha sıkı tuttu ama yaralı bileği görünce bir an durakladı ve sonra elini bıraktı. "Benim verdiğim para, dün gece çalıştığın barda kazandığın aylık maaştan daha fazla!" dedi Faren, paraya vurup küçümseyici bir bakış attı.

"Bu parayı cenazende yanına al," dedi Nam Khing, yumruğunu sıkarak. Faren bir süre sessiz kaldı. "Senin böyle dikbaşlı ve meydan okuyan halini seviyorum," dedi Faren, Nam Khing'in yüzüne dokunarak ve şehvetle gözlerini parlatarak. "Bir kez daha kocanın adını haykırmak ister misin?" dedi, Nam Khing'in ıslak tişörtünün altındaki göğsüne dokunarak.

"Pislik," dedi Nam Khing, öfkeyle. "Kocanla konuşurken düzgün konuş!" diye bağırdı Faren, Nam Khing'in göğsünü sıkarak. "Unutma ki videon hâlâ bende," dedi Faren, telefonu göstererek. Nam Khing, dişlerini sıkarak öfkeyle baktı ama yapabileceği bir şey yoktu.

"Bana yaptığın bu şey fazla değil mi, Faren?" dedi Nam Khing, gözleri dolu dolu. "Hayır, değil!" dedi Faren, yüzüne yaklaşıp alaycı bir şekilde gülümseyerek. "Bu sadece eğlence, neden bu kadar ciddiye alıyorsun?" dedi, omuz silkerek. "Ama bu benim... (ilk seferimdi)," diye fısıldadı Nam Khing.

"Senin gibi gösterişli birinin bakire olacağını hiç düşünmemiştim," dedi Faren, memnuniyetle gülümseyerek. "Ama hiç de fena değildi," dedi, dudaklarını yalarak. Faren, sigarasını söndürürken yüzünde hiçbir acı ifadesi yoktu. "Verdiğim parayı istemiyorsan, çöpe at," dedi Faren.

"Verdiğim hiçbir şeyi geri almam," dedi, sigarasını pencereden dışarı atarak. "Her yerim sperm doldu, silmelisin," dedi, Nam Khing'in vücuduna dökülmüş sperm izlerine bakarak. Nam Khing, sadece olan biteni izleyebiliyordu. Faren, saati kontrol ettikten sonra yataktan hızla kalktı.

"İlk kocandan bir hatıra," dedi, kullanılmış kondomu Nam Khing'in bacağına bırakarak. "Pislik," diye fısıldadı Nam Khing, gözyaşları içinde. Faren, kapıyı açarken, "Eğer verdiğim para yetmezse, soyun ve beni ara," dedi alaycı bir gülümsemeyle. "Bir gün önüme çıplak çıkıp benden medet umduğun gün gelecek," dedi Faren, kapıyı sertçe kapatarak.

Kapı kapandığında Nam Khing, gözyaşlarını tutamayarak ağlamaya başladı. "Ne kadar para verirsen ver, vücudumu satmam," dedi, ağlayarak. Olanları düşündükçe acısı daha da derinleşiyordu. Yorgunluktan bitkin düşerek uykuya daldı. Bu korkunç gece, ona ablasının çektiği acıları daha iyi anlamasını sağladı.

"P'Wan," diye fısıldadı rüyasında, gözyaşları içinde.

---

NAM KHING’İN BÖLÜMÜ

- Ertesi Sabah -

Çalar saat her zamanki gibi çalmaya başladı. "Ah," dedi Nam Khing, acıyla gözlerini açarak. Yatağından kalkmak zorundaydı çünkü sabah derslerine gitmesi gerekiyordu. Kendi sorunlarını çözmek için okula ara vermişti ve bir kez daha devamsızlık yaparsa sınavlara giremeyecekti.

Ağrı kesicileri yuttu, umarak ki acısı biraz diner. Aynaya baktığında ağlamaya başladı; Faren'in yüzü aklına geldi ve ona yaptıklarını düşündü. Öpücük izleri, kurumuş sperm izleri ve kaybettiği saflığının kan izleri.

Yüzünü yıkadı ve kendine gelmeye çalıştı. "Sadece köpeğe yedir," dedi kendi kendine. Duş alarak Faren'in bıraktığı pislikleri temizlemeye çalıştı.

---

Polis Karakolunda

Nam Khing, karakolun önünde durdu, içeri girip Faren'i şikayet etmek konusunda kararsızdı. Elinde tecavüz delili olan kondomu plastik bir torbaya koymuştu. "Şikayet edersem, intikam almak için videoyu yayar ve peşimi bırakmaz," diye düşündü.

Bir süre karakolun önünde durdu ama sonunda geri adım attı. "Bu pisliği yakalatamayacağım," dedi, gözyaşlarını silerek. "Zengin veya güçlü ailem yok ki onunla başa çıkayım," dedi kendi kendine.

"Adalet fakirlere yok," dedi. Gözyaşlarını silip üniversiteye doğru yola çıktı. "Evdeki herkes benden medet umuyor," dedi kendine, ağlamamaya çalışarak. "Ben ölürsem, ailem daha da zor durumda kalır," dedi.

"Eğitimimi tamamlayıp iş bulmalıyım," dedi, babasının borçlarını ödeyebilmek için. "Güçlü olmalıyım," dedi, zorluklara göğüs germeye çalışarak.

---

Üniversitede

"Nam Khing, iyi misin? Neden bu kadar solgunsun?" diye sordu Irene, Nam Khing sınıfa girdiğinde. Nam Khing, hafifçe yürüyordu ve mont giymişti. Irene, bileklerindeki yara izlerini görmesini istemiyordu.

"Biraz hastayım ama iyiyim," dedi Nam Khing, Irene'in endişeli bakışlarından kaçınarak. "Kötü bir şey yok," diye ekledi.

"Sen benden daha kötü görünüyorsun," dedi Irene, Nam Khing'in omzuna dokunarak. "Derslere devam edebilecek misin?" diye sordu Irene. "Evet, ciddi bir şey yok," dedi Nam Khing.

"Nam Khing, o gece yarış pistinde," dedi Irene, "Windsor'la kavga ediyordum ve seni unuttum. Gerçekten özür dilerim," dedi Irene. "O gece perişandım, aklım yerinde değildi," dedi Irene, Nam Khing'in koluna sarılarak.

"Faren sana bir şey yaptı mı?" diye sordu Irene. Nam Khing bir an durakladı. "Bana bir şey yapmadı!" dedi Nam Khing, hızlıca.

"Eğer bir şey yaptıysa, söyle bana," dedi Irene. "Faren'le başa çıkamam ama Lucas var," dedi Irene, Nam Khing'e güven vererek. "Sana garip davranıyorsun gibi geliyor," dedi Irene.

"Faren'le aramızda bir şey yok," dedi Nam Khing, Irene'in sözünü bitirmesine izin vermeden.