BÖLÜM 17: KOCANIN ÖNÜNDE FAHIŞE

658 Words
Fahren, içkiyi yere püskürterek bağırıyordu, sanki zehir içmiş gibi yüzünü buruşturdu. "Özür dilerim, gerçekten özür dilerim," dedi P'Khem, yüzü bem- beyaz olmuştu. "Yeniden karıştırayım," dedi, birkaç kez eğilerek. "Gerek yok!!!" Fahren bağırdı, tüm gözler onun masasındaydı. "Fahren... senin bu halin!" İç çekerek Fahren'e baktım ve P'Khem için endişelendim, çünkü onun Fahren gibi dengesiz biriyle uğraşması gerekiyordu. "Niye sürekli başkalarına zarar veriyorum ki?" Kendime söylenerek P'Khem'e baktım, suçluluk duyuyordum. Jae Dao'nun sahnesi tekrar gözümde canlandı. Koşup yardım etmeye karar verirken, restoran müdürü P'- Fang'ın zaten Fahren ile konuşmaya başladığını gördüm. Müdür, Fahren ile konuşup en iyi garsonları masasına çağırdı."İstediğini yaptırmak ve dünya senin etrafında dönüyormuş gibi davranmak," diye mırıldandım, Fahren'in P'Khem ve diğerlerine karşı davranışlarından rahatsız oluyordum. Belki de benim yüzümden böyle davranıyordu. "Öhö" dedi takım elbiseli adam, uzun süre kendi kendime mırıl- dandığımı fark ederek. "Parayı aldın, şimdi ilgini bana ver," dedi, belimi daha çok sararak. Bana verdiği parayı işaret ediyordu. "Teşekkür ederim, bahşiş için," dedim, elimi kaldırıp selam ver- erek. Adam gittikçe daha çok yaklaşıyordu ama ben sabırlı olmaya çalışıyordum. Sadece para için katlanıyordum, para, para, para. "Şu sapık masada ne işi var? Otelde ya da genelevde olmalıydı," dedi gözlüklü adam, gözleri Fahren'in masasına dikili. "O kadınla birlikte olsam yeter," dedi, ağzının suyu akarak. "Zengin olduğu belli, ama neden en iyi garsonları sadece kendisi için çağırıyor?" Gözlüklü adam, Fahren'in yanındaki kadın Kat'e gözlerini dikmişti. "Bilmiyorum, ama bu gece en iyi garsonun benim olduğumu düşünüyorum," dedi diğer adam, ilgisizce.Sonra... "Ne yapıyorsun?" Koluma ve göğsüme yakın bir yerden öpmüş olduğunu fark ettim. "Ne güzel kokuyorsun," dedi, belimi sararak. "Bu kokuyu yatağıma nasıl getiririm?" dedi, kartvizitini ve ilk verdiği bahşişi kemerime sıkıştırarak. NAM KHING'İN BÖLÜMÜNÜN SONU Restoranın diğer tarafında "Onun içkimi karıştırmasını istiyorum!" diye bağırdı Fahren, doğrudan Nam Khing'i işaret ederek. "Ama Fahren, neden o?" diye sordu kadın. Fahren'in bakışları onu susturdu. "Şu anda başka bir masayla ilgileniyor," dedi müdür. "Ancak burada en iyi garsonlarımız var, size mükemmel hizmet sunabilirler," dedi müdür, Fahren'in güzel kadınları istediğini anlamıştı. "Peki Kat karıştıramaz mı?" dedi kadın, Fahren'i masaj ya- parak. Fahren, kadının elini sertçe itti.Fahren ayağa kalktı, her garsona baktı ve müdürün yakasına eğildi. Gözlerinde tehlikeli bir bakış vardı. "Sen müdürsün, anlamıyor musun?" diye bağırdı Fahren, bir garsonu kolundan tutup kendi masasına çekti. "Garsonu geri alıyorum, çünkü o benim masamla ilgileniyor!" dedi, garsonu Nam Khing'in masasına itti. Fahren, Nam Khing'i çekip aldı. Ancak, Bir müşteri daha kalktı ve Nam Khing'in kolunu tuttu. Nam Khing iç çekti, işini kaybetmek üzere olduğunu anladı. "Bu garson benim masamla ilgileniyor!" diye bağırdı müşteri. "Yoksa kavga mı edeceğiz?" Fahren, adamı kolundan çekip kendine çekti. "Çünkü bu kadın benim karım..." / "Sadece içkimi karıştırmanı istiyorsun, değil mi?" Nam Khing araya girdi, Fahren'in ne diyeceğini engelledi. "Seninle geleceğim," dedi, kavga çıkmasını engellemeye çalışarak. "Masana dönelim mi?" dedi, Fahren'in kolunu tutarak. "Hıh," dedi Fahren, sadece.Ama masaya dönerken, "Benim masam ne olacak?" diye sordu müşteri. "Başka garson istemiyorum," dedi, kararlı bir şekilde. Fahren, kavga etmek için hazırdı, Nam Khing onu zorla çekip götürüyordu. "Her iki masaya da bakarım," dedi Nam Khing, durumu kur- tarmaya çalışarak. "Normalde garsonlar birden fazla masa ile ilgilenir," dedi. Müşteri kabul etti ama memnun değildi. "Çabuk ol," dedi. Fahren, müşteriye öfkeyle bakıyordu. "Kavga etme," dedi Nam Khing, Fahren'i müşteriden uzak- laştırarak. "Sen kavga istiyorsun!" dedi Fahren, kolunu sıkarak. Fahren masasına döndü, sinirli bir şekilde. NAM KHING'İN BÖLÜMÜ - Fahren'in Masası -Kadın, tuvalete gitmek için kalktı, benimle Fahren geri dön- erken yüzü asılmıştı. "Kendimi kötü hissediyorum, kusmam gerek!" dedi. Fahren, masasına oturup sigarasını yaktı. "Sodayla mı yoksa suyla mı karıştırayım?" dedim nazikçe. "Ben karıştırmam!" dedi, kurnazca gülerek. "Başka garsonların içkisini beğenmedin ama kendin karıştırsın istiyorsun," dedim sinirle. Fahren cevap vermedi, sigarasını içmeye devam etti. "Bir haftadır çalışıyorsun, değil mi?" dedi. "Nereden biliyorsun?" diye sordum, içkiyi bardağa dökerek. "İstifa mı etmek istersin yoksa kovulmak mı?" dedi. Elimi tuttu. "Bırak beni," dedim, kolumu çekerek. "Başkalarının önünde fahişe gibi davranıyorsun," dedi, kulağı- ma fısıldayarak. "Fahren, kendine gel!" "Doğruyu söylemek gerekirse..." dedim dişlerimi sıkarak."Sana müşteri demeliyim, koca değil," dedim, kolumu onun elinden çekerek.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD