When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Emir Ali, “Karım nerede? Neden hala serbest bırakılmadı?” diye sordu sıkkın bir şekilde. “Ali Bey, biz de bilmiyoruz, henüz bilgilendirilmedik, sorgusu devam ediyor!” cevabıyla sağa sola adımlamaya başladı. “Ne sorgusu?” diye kükredi. “Hani sadece ifade alınacaktı? Siz benim karımı neyle suçluyorsunuz?” Kızın ellerinde kelepçeyle giderkenki o umutsuz hali gözünün önünden gitmiyordu. Korurum, kollarım diye evlendiği kızı bir gün, tastamam bir gün koruyamıyordu ya kendi kendini yiyip bitiriyordu. Okan şerefsizinden dayak yemesine, yanı başındayken taciz edilmesine, Sezgin tarafından hırpalanmasına engel olamamıştı. Şimdi de hapse atılmasına seyirci kalacak değildi. “Avukatlar nerede kaldı Ömer!” diye çıkıştı. Ömer, “Abi gelmek üzereler. Bir sakin ol Allah için!” dediğinde “Lan sorgu di