When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Aylin, olanları sindirebilmek için bahçede birkaç dakika dikildi. Yanına doğru gelen adamlara sinirli bir bakış atıp kendinden uzaklaştırırken saatine baktı. Hala rahatlıkla uçağını yakalayabileceğini anladığında bir anda ne yapacağına karar verdi. Arkasını dönüp giden adama seslendi. Adam anında kendine döndüğünde “Bana bir araç getirin!” diye emretti. Emri ikiletilmeden yerine getirildiğinde adama araçtan inmesini işaret etti. “Markete gidip geliyorum,” dedi şüphe çekmemek için. “Size gerek yok.” Abisine ait araca binip oyalanmadan hava alalına gitti. Huzursuzca geçen birkaç saatin ardından uçağa bindiğinde derin bir nefes aldı. Havada, ardından bıraktığı şehre son kez bakıp bakışlarını yanındaki adama çevirdi. Adam bu anı bekliyormuş gibi konuşmaya başladığında kaşlarını çattı. “Si