When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
“Akşam yemeğine de kalın!” dedi Emir Ali. Sabırsızlıkla bekleyen Kasap’a ters bir bakış atmış, adamla konuşmak için yalnız kalmayı bekliyordu. Yanında iş konuşmadığı bir kişi varsa o da Yener’di. Yener, “Halim yok,” diyerek gözlerini ovalarken ayağa kalktı. “Senin işin var belli ki, sen gelene kadar kadınlarla mı takılayım?” diye sordu aksi aksi. “Vuruldun diye geldim, benden sağlamsın!” Emir Ali, “Sen nereden duydun?” diye sordu tatsız bir sesle. “Siktiğimin camiasında haber nasıl yayılıyor anlamıyorum…” Yener, “Ömer doktor için Adez’i aramış. Adez de sabaha zor dayanmış, sabah beni aradı. Seninle konuşmuyor diye beni gönderdi işte durumuna bakmam için,” dedi sırıtarak. “Sen o piçle ne zaman barışacaksın? Bir kız meselesini ne uzattınız abi ya… İşte evlenmişsin de hazır… Meseleyi ka