When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Gülüm, çalan telefonuna bir an bakıp “Müsaadenizle!” diyerek cevap verdi. Telefonu açtığı anda karşısındaki ses ona bağırmaya başlayınca telefonu bir sinirle kapatıp masaya bıraktı. Ruh hali zaten berbat haldeyken bir de onunla uğraşamayacaktı. Kız yeniden aradığında işaret parmağı ile aramayı meşgule attı. Kız tekrar aradı. Aynı şeyi yaptı. Sıkın bir şekilde telefonunun ekranında belirip Ayşenur ismini süzerken rehberine girdi. Numarasını kara listeye attı. Kızla yurda gittiğinde konuşacaktı. Pek konuşmak da istemiyordu ama mecburi gibiydi. Telefonu ardı ardına gelen mesaj bildirimleriyle çınlamaya başladığında sinirden gözü yaşarmaya başlamıştı. Mesajları açmak istemiyordu ama tahammülü de kalmamıştı. Şimdiye kadar böyle bir şey başına gelmemişti. Tam olarak ne yapacağını nasıl davran