When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Lin, onu eve bırakan kızları uğurladıktan sonra yavaşça bahçe kapısını araladı. Bahçede oyalanırken eve girmeden önce ışığı yanan salonun penceresine bir göz attı. Evden çıkmadan önce adama iki saat kadar dışarıda olacağını söylemişti, aradan altı saat geçmişti. Belki de döndüğünde Yener evde olmaz diye umuyordu. Yanılmıştı. Eylem onunla konuştuğunda belki demişti, belki de bir şey olabilir. Ama mantığı ona sürekli yanlış yoldasın diye bağırırken Yener ile olmayı düşünemiyordu. Adamdan uzak durmak için yine her yolu deniyor, konuşmalarını en aza indirgiyor, o evdeyken ortalıkta fazla dolanmıyor, kendine mütemadiyen bir iş buluyor, iş bulamazsa da bir bahaneyle yanından uzaklaşıyor ya da onu uzaklaştıracak, kızdıracak bir şeyler söylüyordu. Yener, ondan kaçtığını anlamamış, umursamamış