Bölüm 41

2046 Words

Kahvaltı sofrası, akşam yemeği gibi kalabalıktı. Orhan Bey, oğlunun bir gecede şehrin nüfusunu hatırı sayılır şekilde azalttığını öğrenmiş, duyar duymaz da kardeşini aramıştı. Bu kadar büyük olay, bela getirecek demekti. Kimlerin kuyruğuna baktıklarından bile emin değildi. Oğlunun deliliği ile başına iş alacağından emindi. Sedat ile konuşarak durum kritiği yapmanın vakti gelmiş de geçiyordu bile… Sofrada yüzü asık olan bir kendisi vardı, Sedat da geldiğinde iki olurlardı… En azından Sedat gelene kadar bu şekilde düşünüyordu. Sedat Bey, sofraya oturmadan önce yeğeninin yanına yaklaşırken, daha masaya bile ulaşmadan kollarını havaya doğru genişçe açtı. Gözlerinde gururlu, neşeli pırıltılarla, yüksek perdeden çıkan gür sesiyle, “Evlat diye bağrıma basmıştım, Aslan diye kafese kapatacağım

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD