Hüzün kendini zorlukla villanın bahçesine attı. Gözyaşlarıyla savaşmayı bırakmıştı artık ve akmalarına izin vermişti. Yıllarca babasından nefret ederek büyümüş, adını bile öğrenmek istememişti. Şimdi yıllar boyunca onu boş yere suçladığının farkındalığına varmak, sahiplenmediğini düşünmekten daha fazla yakmıştı canını. Gerçekleri çok önceden öğrenmiş olsa babasını arar bulur ve bu kadar acı olay yaşamamış olurdu. Yediği dayaklar, vücudundaki morluklar olmazdı böylece. Belki o zaman okulunu da en iyi şekilde okuyabilir, kimseye satılmak zorunda kalmazdı. Oradan oraya savrulmazdı. Arkasında güvenebileceği insanlar olduğunu bilmenin huzurunu yaşayabilirdi. Annesi daha karnındayken çizmişti kaderini. Hayata karşı, insanlara karşı çürük bir ağaç gibi yetişmesine izin vermiş, dayak yerken bile s