Özel bölüm ( Bilal & İrfan )
Ayşegül uykusundan uyanıp gözlerini tavana dikti. Etrafın karanlık olması ile henüz gece olduğunu anlayan kız başını çevirip yanında uyuyan kocasına baktı. Ali bir elini yanağı ile yastığı arasında sıkıştırmış uyuyordu. Ayşegül yavaşça ve zorlanarak diğer tarafa döndüğün de derin nefesler alarak doğruldu. Komidinin üzerinde ki telefonu alıp saate baktı. Dörde yeni geliyordu ve Ayşegül oflayarak bakışlarını karnına indirdi. Neredeyse çenesine değecek olan kocaman karnı ve içinde ki iki ufaklık ile gözlerini devirdi. Doğuma nerdeyse bir ay kalmıştı ve karnında ki oğlanlar artık Ayşegül’e rahat vermiyordu. Gözünün önünden gitmeyen görüntüler ile dudaklarını yalayarak yatağından kalktı. Aliyi uyandırmadan odadan çıktı. Merdivenlerin başına geldiğin de yatak odalarının yukarıda olmasına bir kere daha küfretti. Mutfağa ulaşabilmesi için o basamakları aşması gerekiyordu ve uyanmasına neden olan o pastayı yemesi gerekiyordu. Söylene söylene birer birer basamakları inen Ayşegül son basamağa ulaştığın da nefes nefese kaldı. Biraz durup nefeslendi . Hamileliğin son zamanları gerçekten zor geçiyordu. Hem de ikiz bebek taşımak çok zordu . En azından Ayşegül zorlanıyordu .
Tekrar yürümeye başladığın da ağır adımlarla mutfağı buldu. İlk işi buzdolabını açmak oldu. Akşam itfanın getirdiği pastadan kalan dilimi bulup çıkardı ve kendini masaya attı. Eline aldığı çatalla ilk lokmayı aldığın da büyük bir rahatlama ile gözlerini kapattı. Bir kaç saniye içinde tekrar gözleri pastayı bulmuştu. Tabağın sonuna geldiğin de “ Ayşegül “ diyen Aliyi duyunca başını arkasına çevirdi. Ali uykulu gözlerle mutfak kapısından ona bakıyordu.
“ Neden uyanıksın ?”
Ali önce Ayşegül’e sonra da önünde ki tabağa bakıp gözlerini devirdi.
“ Yine mi ?”
Ali karısının yanına gelip omuzlarına ellerini koydu ve eğilerek saçlarından öptü. Ayşegül ise doymuş bir şekilde sandalyesinde arkasına yaslanmıştı. Ali’nin teması ile huzurla bir kaç saniye bekledi. Adamın ona her dokunuşu Ayşegül’de bu etkiyi yaratıyordu . Huzur etkisi.
Ali ellerini karısının üzerinden çekip dolaba ilerledi ve su şişesini çıkardı. Bir bardağa doldurup Ayşegül’e uzattığında kadın minnetle ona baktı. Tatlı yemek güzeldi ama çok susamıştı da . Suyunu içen karısına elini uzatan Ali gülümseyerek kadının ona tutunup ayağa kalkmasına yardımcı oldu.
“ Tek başına nasıl indin Allah aşkına o merdivenleri ?”
Ali söylenerek kolunda karısı ile mutfaktan çıkarken bu sefer gözlerini deviren Ayşegül oldu.
“ Gündüzleri sen yokken odadan çıkmadığımı mı sanıyorsun ?”
“ O da doğru . Ama yine de korkuyorum . Tek başındayken bir şey olacak diye .”
Merdivenleri yavaş yavaş çıkarlarken Ayşegül yine nefes nefese kaldı.
“ Merak etme Hayatım . Bütün gün Ceyda ile beraberim zaten .”
Ali duyduğu ile hafifçe kıkırdadı. Ceyda yan ev de yaşayan komşularının kızıydı. Ayşegül’den bir kaç yaş küçüktü ama karısı ile iyi anlaşıyorlardı ve arkadaş olmuşlardı. Kız garip bir şekilde sürekli onlara geliyordu .
Ali karısını yatağa yatırıp kendisi de yanına yattı. Ona sıkıca sarılmak istese de tek yapabildiği kolunu kızın karnına koyarak burnunu ensesine gömmek oldu.
“ Sana dokunmayı özledim .”
Ayşegül ensesinde gezinen dudaklar ile titrerken karnının üzerinde ki ele tutundu. O da özlemişti. Ama bir süre daha tenlerini birbirinden ayrı tutmak zorundalardı.
&&&
Ali Otogarın kapısında beklerken tekrar saatine baktı. Otobüsün gelmiş olması gerekiyordu . Gözleri kapıyı bulduğun da Bilal suratında ki gülümseme ile bavulunu peşinden sürükleyerek geliyordu . Ali dayandığı arabadan dikleşti ve arkadaşına doğru aynı gülümseme ile yürüdü. Karşı karşıya geldiklerin de sıkıca sarılan ikili birbirlerinin sırtlarına vurarak ayrıldılar .
“ Hoş geldin kardeşim .”
“ Hoş bulduk Alim .”
“ Özlemişim lan .”
Ali tekrar arkadaşına sarıldığın da Bilal da gülerek ona karşılık verdi . Neredeyse bir yıldır görüşmüyorlardı .
“ Oğlum tamam lan . Valla Ayşegül’e söylerim ha . Çekil aramızdan derim .”
Ali kahkaha atarak Bilal’den ayrıldı ve bavulunu alarak bagaja koydu. Beraber arabaya bindiklerinde Ali hızla trafiğe karıştı.
“ Ayşegül sen geleceksin diye sabahtan ber hazırlık yapıyor .”
“ Ya hamile hamile niye uğraşıyor bu kız ?”
Ali gülerek “ Kendi yapmıyor ki . Ceydaya yaptırıyor . Gerçi o da dünden razı gibi Ayşegül ne derse yapıyor .” dedi.
Bilal “ Ceyda kim ?” diye sorduğun da Ali sırıtarak “ İrfanın ki ya .” diye cevap verdi. Bilal duyduğu sözle Aliye öyle hızlı döndü ki boynunun kırılmaması mucize gibi bir şeydi.
“ Ne demek irfanın ki ?”
Ali Bilalin şaşkın sesine gülerek “ Valla bu sene İrfanı evlendiririz diyorum ben . Ceyda bizim yan komşu. İrfana deli gibi aşık. Bizim oğlan pek yüz vermiyor gerçi ama kız acayip hırslı . Bizimkinin gönlüne girer yakında .” dedi.
Bilal ise duydukları ile yutkunarak önüne döndü. Yüzünde ki düz ifade ile kalan yolu sessiz geçirdi.
Sonunda evin önüne geldiklerin de onları kapıda bekleyen Ayşegül paytak paytak yürüyerek bahçeyi geçti. Bilal kendisine doğru gelen Ayşegülü yarıyılda karşılaşıp “ Kız . Ne olmuşsun sen . Gel buraya .” diyerek sarıldı. Onu da çok özlemişti.
“ Bilal abi ya . “
Ayşegül de sıkıca adama sarılırken arkalarından Ali’nin sesini duydular .
“ Tam vaktin de geldin İrfan . “
Bilal Ayşegülü bırakıp arkasını döndüğün de Ali ile selamlaşan İrfanı gördü. Adam saçlarını uzatmış ve topuz yapmıştı. Hafif kirli sakalları yine yüzündeydi. Biraz da zayıflamış gibiydi. Halen çok güzeldi .Farkında olmadan onu inceleyen adam İrfanın kendisine dönmesi ile dikleşti.
“ Hoş geldin .”
İrfanın kendisine gülümseyerek elini uzatması ile Bilal bir adım daha atarak aralarında ki mesafeyi kapattı ve ona sarıldı.
“ Hoş buldum.”
Bilalin bu hamlesini beklemeyen İrfan başta şaşırsa da kendisini hızlı toparlayıp adamın sarılışına karşılık verdi.
“ Hadi eve geçelim . Ne koydun oğlum bunun içine çok ağır .”
Ali söylenerek Bilalin bavulunu çekiştirirken Bilal yavaşça kendini geri çekti.
“ Ne varsa doldurdum işte . Şehir değiştiriyoruz oğlum iki donla çıkıp gelecek halim yoktu .”
Bilal ve Ali önden konuşa konuşa giderken Ayşegül İrfanın koluna girdi .
&&
Masa da oturmuş yemeklerini yiyen dörtlü bir yandan da sohbet ediyordu . Ali akrabalarına açtığı davayı sonunda kazanmış ve şirketten kendisine pay alabilmişti. Ama bu sefer de şirkette çalışması gerekmişti. Geçirdikleri üç yılda da Ali kendi iş yerini açmıştı ve aynı an da iki iş te çalışamayacağı için de Bilali çağırmıştı. Zaten işten yeterli maaşı alamayan ve Serhatın da mahalleden ayrılması ile iyice yalnız kalan Bilal bu teklifi kabul etmişti.
“ Ee Bilal Esra ile nasıl gidiyor ? O da gelecek mi buraya ? “
Ali’nin sorusu ile masada oluşan sessizlik ile Ayşegül yan gözle yanında oturan İrfana baktı. Bilal geçen sene Esra diye bir kızla çıkmaya başlamıştı. Sürekli telefonla konuşan Bilal ve İrfanın da arasına mesafe girmişti. Sonra da tek tük konuşmalara dönmüştü muhabbetleri. Ayşegül ise arkadaşının duygularından haberdardı ve onun için üzülüyordu.
İrfan ise gözleri tabağın da yemeğini yemeye devam ediyordu .
“ Yok gelmeyecek .”
“ Neden ?”
Bilal boğazını temizleyerek “ Ayrıldık biz . Bayağı oldu .” diye cevap verdi. Ali şaşkın bir şekilde “ E hiç haber vermedin lan .” dedi.
İrfan ise tepki olarak kaşlarını şaşkın bir şekilde kaldırıp indirdi. Yemeğini yemeğe ara vermedi .
“ Ne yapsaydım lan arayıp özel hayatımı mı anlatayım karı gibi .” diyerek ayaşgüle döndü.
“ Sen üzerine alınma kız .”
Ayşegül gülümseyerek. Kafasını salladı sadece . Ali ise merakla “ Neden ayrıldınız ?” diye sorduğun da İrfan da bu sorunun cevabını merak ederek başını kaldırdı ve karşısında oturan Bilal ile göz göze geldi. Adam direkt ona bakıyordu .
“ Aklımda başkası varken onunla olmazdı .”
Bilalin cevabı ile ihtiyaçla yutkunan İrfan hemen tabağına döndü. Ali ise “ Hadi be . Kimmiş aklında ki ? Tanıyor muyuz ?” diye sordu.
Bilal ise eline çatalını alıp “ Tanıyorsun . Kim olduğu da bana kalsın .” diyerek ağzına salatasını attı. Böylelikle konuyu da kapatmış oldu. Yemekler bitip masa toplandığın da hepsi salona geçip çay içerek sohbetlerine devam ettiler . Kaçırdıkları çok fazla şey vardı ve konuşacakları konu bitmiyordu. Bilal yanında oturan oğlandan kendisine ulaşan koku ile gülümseyerek konuştu.
“ Ulan hiç biriniz fark etmediniz .”
Ali kaşlarını çatarak “ Neyi ?” dediğin de Bilal “ Geldiğimden beri hiç küfür etmedim amına koyayım . Kendimi törpülüyorum artık .” dedi.
Yanında oturan İrfan gülerek başını iki yana sallarken Ali “ Lan “‘diyerek kahkaha attı. Ayşegül ise “ Ay Bilal abi . Güldürme beni ya canım acıyor “‘diye karnını tutarken Bilal kaşlarımın çattı.
“ Ne var lan . Arada kaçıyor işte . Birden bırakamıyorum . Yavaş yavaş .”
“ Sanki sigarayı bırakıyor puşt .”
Bilal omzunu silkip “ Neyse siz çocuklara isim düşündünüz mü ?” diye sordu. Ayşegül bu sefer içten bir gülümseme ile karnını tuttu.
“ Sadece birine karar verdik. Diğeri için halen kararsızız .”
“ Hadi ya . Ee hangi isimi düşündünüz yeğenimin birine ?”
“ Özgür . Özgür olacak .”
Bilal kahkaha atarak “ Lan .” dediğin de hepsi onunla birlikte güldü.
“ Kızım ben halen sana bazen Özgür diyorum . Nasıl çocuğuna öyle sesleneceğim ya . “
Kapı çaldığın da Ayşegül kalkmadan İrfan ayaklandı.
“ Allah aşkına sen otur . Kapıya gidene kadar gelen geri gider .”
Ayşegül İrfana kötü kötü bakarken oğlan çoktan kapıya gitmiş ve Ceyda ile geri gelmişti.
“Ceydacım hoşgeldin . “
Ayşegülün sözleri ile Bilal oturduğu yerde dikleşip kızı inceledi. Kız ufak tefek bir şeydi. Saçları kısaydı . Ama yüzü gerçekten de güzeldi. Ve irfana hayranlık dolu ifade ile bakıyordu . Bilal sinirinin bozulduğunu hissedip elindeki bardağı ağzına dikti. Boşalan bardağını gösterip ayağa kalktı ve mutfağa ilerledi. Sinirle çayını doldururken “ İyi misin ?” diyen İrfanın sesini duydu. Bilal omzunun üzerinden arkasına bakıp onun da elin de ki boş bardağı gördü.
“ İyiyim . Sadece yoruldum ve başım ağrıyor .”
İrfan elinde ki bardağı tezgaha bıraktı. Bilal onu da doldurup çaydanlığı yerine koydu.
“ Birazdan dinlenirsin biz gidince . Çaydan sonra kalkarız zaten . “
Bilal ona başını sallayarak mutfaktan çıkarken İrfan da onu takip etti. İkisi yine yan yana oturduğun da Ceyda İrfana sorular sormaya başladı. İrfan da kibar bir şekilde kızı cevaplarken Bilal sabırla nefesler almaya devam etti. Ne güzel zaman geçiriyorlardı as önce. Şimdi ise durdukça geriliyordu. Sonun da Ceyda’yı eve yolladıkların da İrfan da ayaklandı .
“ Ben de kalkayım artık . Hem Bilal de yorgun . Yatsın dinlensin . “ diyerek Bilal’e döndü.
“ Yarın görüşürüz . İzin aldım hastaneden . “
Bilal kaşlarını çatarak “ Dur lan bi .” diyerek Ali ve Ayşegül’e döndü.
“ Valla Alim siz benim burada kalacağımı düşündünüz herhalde ama kalamam ben.”
Ayşegül suratını asıp “ Aa niye ya “ diye itiraz etti. Bilal “ Kızım hamile kadının evinde yatılıya kalıp zahmet vermem ben “ dedi . Sonra da İrfana döndü.
“ Sen de kalabilirim diye düşünmüştüm ama ?”
İrfan şaşkın bir şekilde başını salladı.
“ Tabi . Tabi ki kalabilirsin “‘
“ Güzel .”
Bilal ayağa kalkıp zorla içeri taşıdıkları bavulu geri kapıya sürüklerken İrfan şaşkın bir şekilde onu takip etti.
&&
İrfan elleri titreyerek kapıyı açtığın da önden girmesi için Bilal’e yol verdi. Geçen sene annesinin memlekete dönmesi ile eski mahallesinden taşınmış ve iş yerine yakın bir yer de tek başına bir ev tutmuştu. Orta halli bir mahallede on katlı bir apartman da oturuyordu. Komşularının çoğunu tanımıyordu. Herkes kendi alemindeydi. Şimdi ise evine Ayşegül ve Ali dışın da ilk kez bir misafiri geliyordu. Normal de çok sosyal biriydi ama kendi evine çıktığın dan beri hiç misafir kabul etmemişti. İlk misafiri de Bilal olmuştu . Salonu toplayıp toplamadığını düşündü bir an . Hatırlayamadı . Kapıyı kapattığı gibi salona adımladı. Toplu alan ile rahat bir nefes aldı. Bilalin ona geleceğini hiç düşğnmemişti. Bilal kendine bir ev bulana kadar Ayşegüllerde kalacaktı . En azından Ali ile Ayşegülğn planları o yöndeydi ama işler düşündükleri gibi gitmemişti.
“ Hoş geldin .”
Bilal oğlanın yüzüne bakıp gülümsedi .
“ Hoş buldum .”
İrfan yutkunarak bakışlarını kaçırdı. Heveslenmek istemiyordu ama Bilalin ona çizdiği arkadaşlık çizgisinin net olarak farkındaydı ve Bilal bu akşamdan beri bu çizginin dışında hareketler sergiliyordu .
“ Ee şey geç oldu . Sen de yol yorgunusun. Ben sana odanı hazırlayayım . “
İrfan küçük evde koridora çıkıp bir odaya girdiğin de Bilal onun arkasından baktı. Buraya belirli kararlar alıp gelmişti. Hayatını değiştiriyordu ve bundan oldukça memnundu. Ayakta dikilmekten vazgeçip az önce İrfanın girdiği odaya adımlayıp kapıyı açtı. Odaya girdiği an da orasının İrfanın yatak odası olduğunu anladı. Duvarları tıpkı Bilalin evindeki gibi koyu renkteydi . Geniş yatağı Bilalin evindeki gibi daire şeklindeydi. Ve yatağın üzerinde ki tabloyu gördü bu sefer . İki erkeğin birbirine sarılmış hali resmedilmişti ve ilk bakışta aşkla birbirlerine tutundukları anlaşılıyordu . Ve bu resmin aynısı Bilalin yatağının başında asılıydı. Gözleri bu sefer de yastığın altına saklanmış ama ucu görünen fotoğrafı buldu. Göründüğü kadarı ile fotoğraftaki kafanın kendisine ait olduğunu anladı. Şaşkın bir şekil de gözlerini İrfana çevirdi. Oğlan kucağına aldığı yastık ve örtüye sıkı sıkı tutunmuştu . Gözlerin de hem korku , hem heyecan vardı.
“ Sen - nasıl - neden ?”
Bilal başka bir şey diyemezken İrfan gözlerini kaçırdı. Çok utanmıştı. Bilalin her türlü ilişkiye açık olduğunu onun evine gittiğin de anlamıştı. Neden olduğunu anlamadığı bir nedenden Bilal ona güvenmiş ve sırrını göstermişti. Ama adam ona bazen yakın davranmış bazen uzak durmuştu . O yüzden hiç bir zaman duygularını söyleyememişti. Onun gözlerine bakmaktan utanarak mırıldandı.
“ Ben seni hatırlatsın istedim . Oda ya her girdiğim de -.”
İrfan başka bir şey diyemeden sustuğun da Bilal şaşkınlığını bırakıp oğlana doğru adımladı. Daha önce de düşündüğü gibi buraya bazı şeyleri netleştirip gelmişti . Elini kaldırıp kendisine bakmayan oğlanın çenesinden tutup kendisine çevirdi. Göz göze geldiklerin de ise ona gülümsedi.
“ Bundan sonra eşyaların beni hatırlatmasına ihtiyacın yok . Ben hep burda olacağım . Senin yanında .”
İrfan adamın gözlerinde gördüğü duygular ve sözlerin de ki imalarla kalbi hızlanarak gülümsedi. Bu gün den itibaren çektiği aşk acısını unutacaktı. Artık mutlu günler yaşayacaktı. Yaşayacaklardı . Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak gülümsemeye devam ederlerken İrfanın çalan telefonu ile bakışmaları bölündü ve oğlan cebinde ki telefonu çıkarıp arayana baktı.
“ Allah Allah “
Bilal “ kim ?” derken İrfan aramayı cevaplayıp “ Efendim Ali “ dedi. Bir süre karşı tarafı dinlediğinde önce kaşları çatıldı sonra elindeki eşyalar yere düştü.
“ Ama daha erken . Of tamam sakin ol geliyoruz .”
Telefonu kapattığında onun halinden endişelenen Bilal “ Ne oldu ?” diye sordu. İrfan ise heyecan ve endişe ile “ Ayşegül. Doğuruyormuş .” dediği gibi Bilalin eline parmaklarını geçirip onu çekiştirdi. Minik yeğenleri ile tanışmaları gereken konular vardı.
&&&