Berzan Ağa çalışma odasının berjerinde oturmuş vaziyette, önündeki silah takımlarını temizliyordu. Küçüklüğünden beri silahlara karşı büyük bir zaafı vardı.
Silah takımlarını büyük bir titizlikle temizlerken çalışma odasının kapısı tıklatıldı.
Kapıdaki kişiyi bekletmeden "Gel," diye komut verdi. Kendisine kahve getirildiğini biliyordu.
Kapı açılma sesi kulaklarını doldurduğu gibi kapıdaki kişiye bakmadan "Kahveyi bırak ve çık." diye sert bir dille emrini verdi.
Kendisine kahve getirenin Maria olduğunu bilmiyordu. Maria'nın kendisine kahve getirdiğini bilseydi, böyle bir emri hiçbir şekilde vermezdi.
Gelen kişinin önce çok hafif adım sesleri kulağına dolmuş, hemen ardından papatya kokusu burnuna gelmesiyle kalp atış hızı hızla artmaya başlamış, yetmemiş heyecandan eli ayağına dola
