İşte o ses.
Mahlukat katilin sesi...
Mahlukat katilin sesini işitmem ile, bedenimde korkunç bir ürperti kol gezdi. Ardından yaşadığım ufak çaplı şoktan çıkarak, kendime geldim. Salondaki ağalara ve salonda bulunan aile üyelerine beni sevdiğini haykırıyordu. Gerçekten beni seviyor muydu? Sevmek, sevdiğine taciz etmek miydi? Aşk bu muydu? Bu kadar iğrenç miydi? Hayır... Bu aşk değil! Bu düpedüz bir iğrençlik...
.
Salondakilere benimle evlenmek istediğini söyleyince, kalbimin parçalara ayrıldığını hissettim. Neden benimle evlenmek istiyordu? İnadından...
Ben onu sevmiyordum, hatta ondan nefret ediyordum. O korkunç bir varlıktı...
İçimde ona karşı herhangi bir nefret yokmuş gibi, bu sözleri ile nefretimi daha da körüklemişti. Bundan dolayı nefretle, ağlamaktan kızarmış gözlerimi ona
