Düştüğümde hep birinin beni kaldırmasını beklemiştim ancak beni kaldırabilecek biri hiçbir zaman olmamıştı. Hayatımın yörüngesi başkaları tarafından belirlenmiş olsa da kendi çizdiğim sınırlara, kendimi adamıştım. Sancılı bir gecenin sabahına, bütün uzuvlarım sızlarken uyanmıştım. Bu berbat bir histi. Koca bir boşluğa yuvarlanıyormuş gibi hissetmek gerçekten akıl kârı değildi. Yatakta doğruldum, yüzüme vuran güneş ışığına karşın elimi yüzüme siper ederek, ışığı önlemeye çalıştım. Dudağım sızlıyordu. Yataktan çıktıktan sonra koridora bakarak kimsenin olup olmadığını teyit etmeye çalıştım. Velhasıl yoktu da, kendimi hızlıca banyo olarak tahmin ettiğim yere attığım sırada çarpıştığım beden ile dudaklarımdan kısa bir şaşkınlık nidası döküldü. Ne oluyordu? Kafamı kaldırarak çarptığı