“Zehir Allah aşkına kafayı mı yedin sen? Gizli bir göreve çıkmıyorum. Beni FBI gibi hazırlamaya çalışma.” Dedim elindeki deri kıyafetlere iğrenircesine bakarak. Omuz silkip elindekileri kıyafetlerin üzerine attığında çakma silahımı belime yerleştirdim.
Aklımda güzel planlar vardı ve bunu gerçekleştirmek adına akşamı beklemiştik. Gerekli malzemelerin hepsini almıştım, sonunda akşam olmuştu. Bu süreçte Zehir beni çıldırtmış, babamla çok iyi anlaşmış ve Miran ile pes atmıştı. Miran birkaç güne gidiyordu. Yapacağım eylemden sonra buna bol bol üzülebilirdim.
“Hazır mısın?” Dedi Zehir beni iyice incelerken.
“Hemde nasıl.” Diyerek yanıt vermekte gecikmedim. Açıkcası heyecanlıydım ama İlkiz’i görür görmez boğazlamazsam iyiydi.
Zehir başıyla beni onaylayıp dışarı çıktı. Aynı şekilde onu takip
