Birbirine öfkeyle bağıran adamların sesleri giderek yaklaşıyordu. Leyla sesleri duyuyordu, dediklerini anlıyordu. Ancak o kadar farklı bir aksanları vardı ki tam olarak nereli olduklarını tahmin edemiyordu ve odaklanamayacak kadar çok korkmuştu. Yaşlı bir adamın tok bir sesle “Seni beceriksiz.” dediğini duydu. Sinirlenmiş birinden çok endişeli bir tonda söylemişti bunu. Başka biri “Bu da neydi şimdi?” diye sordu. Sanki kendilerinin akşamın ilk saatlerinde çürümeye terk edilmiş bir spor salonunda bulunması garip değilmiş gibi aniden ortaya çıkan bir kızın burada ne işi vardı diye merak ediyorlardı.
Bir telefon çalınca genç adamın sesi duyuldu. Telefona cevap vermeden önce “Patron bundan hiç hoşlanmayacak.” diye mırıldandı. Nihayet genç adam telefona cevap verince zil sesi kesildi. “Efendim
