9 Vedat Gülay yine işe gecikmişti. İş disiplini diye bir şey var. Ama Gülay’da o yok. Ofisin kapısı çalınmadan açıldığında göz ucuyla gelene baktım. Hiç selam sabah vermeden kendi kıytırık sandalyesine geçip oturdu. “Kapı çalma diye bir şey var, biliyorsun değil mi?” “Çalıştığım ofise niye kapı çalıp gireyim? İlla kapını çalmamı istiyorsan bana bu ofisin dışında bir yer ver, o zaman kapını çalarım.” “Her şeye bir cevabın var. Ama boşuna o koca çeneni yorma, gözümün önünde duracaksın.” Kollarını masaya dayayıp dik dik yüzüme baktı. “Beni cezalandırmakla eline ne geçiyor?” “Belki de sadece zevk…” Yüzünü ekşitti. İlk defa düzgün giyinmişti. Makyaj yapma dediğim halde yine makyaj yapmıştı. Bu kadını ehlileştirmek sandığım kadar kolay olmayacak. Gülay ayağa kalktı, ceketini çıkar