Bu adam iyiydi, hoştu da, ah birde bir şeye gereğinden fazla takılmasa çok daha iyi olacaktı. Annemlere bizi götürecek yolun yarısına ancak gelmiştik ama o hala kendi kendine söylenmekle, bende gözlerimi devirerek, arada offlayarak ona eşlik etmekle meşguldüm. Nasıl böyle bir hataya düşmüşmüş, neden önceden düşünmemişmiş, böyle yarım olmuş bu iş, hiç hoş olmamışmış ta mışmış! Daraldım, bunaldım... ama o otomatiğe bağlamış, söyleniyor da söyleniyor kendisine! Bir ara cidden 'ayy yeter,' diye bağırasım geldi. Yine de onun benim çoğu saçma sapan hallerime gösterdiği sabrı, bende ona göstermeye çalışıyordum ama dayanmak gerçekten çok zordu. "Dünyanın sonu değil Aras... bir dahakine annemleride gider alırız, tam oluruz. Sıkma bu kadar canını," dediğimde bana "evet ya, haklısın öyle yapar