AYNA

1172 Words
Ben normalde böyle biri değildim ama Atlas Bey ve bu ev o kadar gizemliydi ki neredeyse bir İkizler Burcu kadar meraklı birine dönüşmüştüm. ' Pek bilmiyorum ama haberlerde görmüştüm. ' ' Ah evet. O mevzu. Atlas Bey bu nedenle bu sıralar biraz daha gergin. ' ' Anlıyorum. ' Bu neyse ki iyi haberdi. Bir gemisi büyük hasar görmüştü. Teslim etmesi gereken onca araç yanmıştı. Elbette bunun ciddi bir maddi sıkıntısı olmuştu. Tabii ki iyi haber bu değildi ama olan olmuştu artık. Elimden bir şey gelmezdi. İyi haber olan Atlas Bey' in normalde bundan daha sakin bir insan olmasıydı. Artık ne kadar olabilirse. Beklentiyi yüksek tutmamak lazımdı. ' Sormak istediğin başka bir şey var mı?' ' Yok. Teşekkür ederim. Yardım edebileceğim bir şey var mı?' ' Sen bir yerleş, dinlen. Bugün hallettim ben her şeyi. Bu evin güzel yanı öğleden sonraya genelde iş kalmaz. ' ' Çok teşekkür ederim Şerife abla. Seninle tanıştığıma çok sevindim. ' ' Bende güzel kızım. Sen dinlen bakalım. ' ' Şey. Yarın için Atlas Bey alışverişe gitmemi istedi. Ben erken kalksam, ne iş yapılacaksa başlasam siz uyanmadan. ' ' Öyle olmaz kızım. Odaları bensiz açamazsın zaten. Merak etme ben bir gün daha başımın çaresine bakarım. Zaten ev temiz. ' Ev temizdi ona şüphe yoktu. Evin görebildiğim her yeri tertemizdi. Şerife abla gitti. Eşyalarımı yerleştirmeyi bitirdim. Kapı çaldı. Gelen Leman' dı. Gencecik kız nasıl bu kadar soğuk yüzlü olabiliyordu. İçeri girmek istediğini anlayınca kapıdan çekildim. ' Müsadenle eşyalarına bakacağım. ' ' Neden?' Sormadan duramamıştım. Mantıklı gelmemişti. Evden çıkarken dese bir şey çaldım mı diye kontrol edecek derdim ama şu an mantıklı gelmiyordu. ' Bu evde kıyafet konusu da önemli bir konu. Seçkin insanlar geliyor. Öyle kafana göre giyinemezsin. ' ' Buyur bak ama beğeneceğini sanmıyorum. ' dedim. Gerçekten dolabı açtı. Bir kaç parçayı askıdan aldı. Memnuniyetsiz bir ifadeyle yerine astı. Ben kasabada yaşıyordum tuvalet falan bulmayı beklemiyordu herhalde. ' Bu kıyafetlerin hepsi çöp. Atlas Bey' e durumu bildireceğim. Bunları atmak için mutfaktan çöp torbası al gel hepsini atacağız. Hiçbirini bu evde giyemezsin. ' Kıyafetlerim eski ve yırtık değildi. Aşçıydım ben, ne giymemi bekliyorlardı? Ayrıca ne hakla kıyafetlerimi atacaktı? ' Kıyafetlerimi atmak istemiyorum. ' ' Bu evde kılık kıyafet kuralları var. ' Umarım bu kuralların biri mini etek giymek değildi. Hayır karşı değildim de mutfakta saçma olurdu. ' Anladım ama odamda da yok herhalde. Kıyafetlerim yeni. Hiçbirini atmak istemiyorum. ' ' İster at ister atma ama odandada kıyafet kuralları geçerli. Atlas Bey aniden çağırsa üzerini değiştirmeni mi bekleyecek birde?' ' Tamam odamda da giymem. Ne tarz kıyafet almam gerekiyor?' Herhalde bir iki tane almaya yeterdi param. Öyle umut ediyordum yani. Marka falan alamazdım elbette. ' Ben bu konuyu Atlas Bey ile görüşeceğim. Seni bilgilendiririm. ' Leman gidince kendimi yatağa bıraktım. Burada daha ne kadar saçmalık görecektim acaba? Leman bir süre sonra odama geldi. Yarın işlerin varmış, sonraki gün Şerife Hanım ile alışverişe gideceksin. ' Anladım. ' dediğimde tip tip baktı. Ona da emredersiniz dememi beklemiyordu herhalde. Şerife abla ile gidecek olma fikri iyi gelmişti. Leman çıktıktan bir süre sonra aşağıya indim. Yemek hazırladık. Servisi yapıldı. Sonra bize sofra kuruldu. Çalışanların yemek yemesi için bir oda vardı. Yemekler son derece iyiydi. Atlas Bey cimri biri değildi ama kimin çalışan kimin patron olduğu unutulmasın istiyordu herhalde. Yani yemekler bunu söylüyordu. Çeşit çeşit yemek vardı. Et sevene et, tavuk sevene tavuk, balık sevene balık servis ediliyordu. Bu kadar bolluk içinde kalan yemekler ne oluyor diye merak etmiştim. Çiftlikte hayvanlar olduğu için böyle bir sorun olmazdı hiç. Yanımda oturan kıza sordum. Daha önce hiç görmemiştim. Üstten bir ismen tanışmıştık ama kimsenin adını aklımda tutamadım. Zamanla öğrenirdim herkesi. Yanımda oturan kızın görevi kış bahçesi ile ilgilenmekti. En azından Leman' dan ve Buket' ten daha sıcak görünüyordu. Minicik daha sıcak. O kadar çalışan içinde sohbet edip gülümseme gibi şeyler olmamıştı. Herkes robot gibiydi. Uyumak için odama çıkarken Atlas Bey ve yanında sarışın mavi gözlü birini gördüm. Sarışın sevmezdim ama yine de yakışıklı biriydi. Bahsedilen Doğan Bey olmalıydı. Öyle hissetmiştim yani. Asıl sürpriz ise Atlas Bey' in gülüyor olmasıydı. Sadece beş dakika önce kesinlikle gülmeyi bilmediğine iddiaya girebilirdim. Doğan Bey' de gülüyordu. Gülen iki yakışıklı fotoğrafı çekilmesi gereken bir manzara olabilirdi ama Atlas Bey' in gülümsemesi kesinlikle usta bir ressamın elinden çıkmış bir tablo gibiydi. Bu adam niye bu kadar güzel gülüyordu? Beni fark edince aniden durdu. Suratı yine sirke satmaya başladı. Geçip gidiyordum ki yabancı bir ses duydum. ' Sen kimsin?' Durdum ama bana demiş olma ihtimali yoktu bence. Atlas Bey' in arkadaşı bana niye soracaktı? Burada benden başka tanımadığı kimse yoktu belki ama telefonla konuşuyorda olabilirdi. Sakince onlara doğru döndüm.. ' Bana mı söylediniz?' ' Evet. ' ' İsmim Vera. Aliye Hanım' ın yanında çalışıyorum. ' ' Vera. İlginç bir isim. Anlamı ne? ' ' Haramdan kaçınmak için sakıncalı durumlardan uzak durmak anlamına geliyor. ' ' Anlamı adın kadar güzel değilmiş. Herhalde ailen Verda koymak istedi yanlış yazıldı. İnsan böyle bir anlamı olan bir ismi neden koysun?' Donup kaldım birden. İsim konusu bende yaraydı ve bu adam kasıtlı gibi o noktaya parmak basmıştı. Ben cevap veremeyince konuşmaya devam etti. ' Bende Doğan. Memnun oldum. ' ' Bende memnun oldum Doğan Bey. ' dedikten sonra odama geçtim. Atlas Bey' e göre sıcakkanlıydı. Gerçi Atlas Bey' de ona karşı sıcakkanlı görünüyordu yoksa aralarında başka bir bağ mı vardı? Üst kata kimsenin girememesi, sadece ikisinin odası olması vs derken şimdide onları gördüğüm hal. Normal birinde çok normal bir durumdu ama Atlas Bey' de farklıydı. Atlas Bey gay olabilir miydi? İkisinin gay olması çok kızın kalbini kırardı. Hayatımın ilk şokunu Ricky Martin' in evlenmesinde yaşamıştım. Elbette karşı değildim ama çocukluk aşkımın bir erkekle evlenmesi üzmüştü. Sanki gay olmasa bana kalacak gibi hissetmiştim çocuk aklıyla. İkinci şok ise bu olurdu. .... Gece uyumadan önce Aliye Hanım' ın yanına uğradım. Odası için neler istediğini sordum. Bana yastığımın altına ayna koymamı söyledi. 'Bir evde ilk kez kalırken yastığının altına ayna koyarsan evleneceğin insanı görürsün.' demişti. Buna ne kadar inanmasam da yaptım. Onu kırmak istememiştim. Zaten inanmıyordum ama bütün gece rüyamda Atlas Bey' le uğraşmıştım. İki kez kovulduğumu görüp ygandım. Ardından son derece derin uyumuşum. Yatak öyle yumuşaktı ki sanırım ilk anlar huzursuz hissedip derin uyuyamamış, kovulma kaygısıyla da o rüyaları görmüştüm. İnsan rahata kolay alışıyordu. Sonunda rahata öylesine alışmıştım ki ilk kez sabah kalkarken zorlandım. Kahvaltı hazırladık ve kahvaltı yaptıktan sonra alışverişe gittik. Gittik diyorum çünkü bir şoför, bir koruma bana eşlik etti. İstanbul çok büyük ve güzel bir şehirdi. Yol boyunca hem korktum hemde hayran oldum. Eşi benzeri bulunmayan bir şehirdi. Dünyada buna benzer bir konuma sahip ikinci bir şehir yoktu ama çok kalabalıktı. Yalnız olsaydım kesin kaybolurdum. Alınacak eşyaları söyledim. Şoför götürdü. Ben seçtim ve arkamızdan gelen ve üzerinde Karabey lojistik yazan kamyona yüklendi. Kamyon gereksizdi ama Atlas Bey ne alacağımı sormadığı için işini garantiye almıştı. Koruma bir kartla ödeme yapıyordu. Aliye Hanım' ın alışverişinden sonra bana bir liste uzattı. Kaynak kitaplar listesiydi. Şoförde bilgi sahibiydi. Kitapları ve bir kaç defter kalem aldım. Listede zaten her şey düşünülmüştü. Atlas Bey bütün soğuk havasına rağmen beni ailemin düşüğünden fazla düşünmüş benim için araştırma bile yapmıştı. Karnımda solan kelebekler galiba yeniden canlanıyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD