"Beyaz tavşanı takip etmeyecektin.Artık deliktesin ve çıkış yok."
~
Kartalın gözleri, ışık tutulmuş sincap gibi açıldı.Yüzünden mahcubiyet akıyordu, sanki arabada ki o Deccal çocuk gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti.Elini ensesine koydu utanarak, "Amca, ben sadece şaka yapmak istemiştim." dedi.
Ha?
Amcası bana döndü,"Seni öldürmeyeceğiz tabi ki." dedi, sonrada tek elini cebinden çıkartıp Kartalı gösterdi, "Arkadaşın sana şaka yapmış." dedi.
Ağzım açık bir şekilde amcaya bakakaldım.Şaka?
Kartala baktım, amcasından biraz daha geride duruyordu.O da bana bakıyordu.Suratında yine o şeytani gülüş ve o gülüşe eşlik eden bakışlar vardı.İnanmadım, yalan söylüyordu!
Gözlerim dehşetle açılırken, "Yalan söylüyor," diye bağırdım, "Yeğenin bir psikopat!" dedim hırsla.
Amca inanamayarak kaşlarını kaldırdı, dudağı büzüldü, Kartala baktı.Kartal avuç içlerini havaya kaldırıp omuz silkti.Ardından bana baktı,"Kartal mı?" dedi, "O çok efendi bir çocuktur."
Bu çocuk gözümün önünde birini bıçakladı, beni alıkoydu...Ama amcası onun için, `...efendi bir çocuktur.' diyor.Nasıl manyak bir aileyle karşı karşıyaydım böyle?Artık tek gözüm seğiriyordu.
Amca, karşımda, masanın hemen önünde duran, sehpaya oturdu."Bak küçük Kasel," dedi, sesi ilk kez yumuşaktı, "Biz seni öldürmeyeceğiz, öyle bir şey düşünmedik, sen yanlış anlamışsın."
Kalbimde ki buzlar yavaştan eriyordu.Gerçekten Kartal sadece şaka mı yapıyordu?Eğer şakaysa bile bu çok kötü,iğrenç bir şakaydı.Bunu nasıl yapardı,nasıl!
Amca sözlerine devam etti, "Ama..." dedi uzatarak, ses tonu yine değişti, bu sefer otoriterdi, "...eğer istediklerimizi yapmazsan ölüm var mı yok mu konuşuruz."
Artık bu duygu değişimlerine ayak uyduramıyordum, daha yeni sevinmek üzereydim...Bu saatten sonra bedenen ölmeyeceksem bile psikolojim çoktan ölmüştü.
Ardından amca ayağa kalktı ve geri koltuğuna geçti.
"Ne istiyorsunuz benden?" dedim.
Amca omzunu silkti,döner sandalyesinde yavaşça sağa,sola döndü,"Çok basit," dedi,ardından ellerini masanın üstünde birleştirdi, hafifçe gülümsedi, "Ajanlık yapmanı."
Bir an anlayamadım, "Efendim?" dedim.
"Duydun," dedi, arkasına yaslanıp çenesini sıvazlamaya başladı, "Ajan olmanı istiyoruz."
"Kim?Ben mi?" dedim, gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Ölmeyeceğim için bir nebze rahatlamıştım ama ajan olmak da neyin nesiydi?
"Ben yapamam, ben kim ajan olmak kim..." dedim telaşla, "Beni rokete bağlayıp uzaya fırlatın daha iyi!"
"O kadar uzağa yollamaya gerek yok, toprağın altıda iş görür." dedi Kartal, elleri cebinde, yine aynı kitaplığa yaslanmış duruyordu.
Hırsla Kartala baktım.Ben bu şeytan yavrusuna nasıl aşık olmuştum?
Amcanın yine, o tok ve gür sesi yankılandı odada, "Başka şansın yok," dedi, ardından ceketini çıkarıp kenara koydu, masanın üzerinde ki paketten bir dal sigara alıp ağzına götürdü, kapağında kartal figürü bulunan metal bir çakmakla sigarayı yaktı.Bir nefes çekti, üflerken konuşmasına devam etti; " Sen, bizim bir sırrımızı biliyorsun.Seni bırakıp, hayatına öylece devam etmene izin veremeyiz." Konuşmasını el hareketleriyle de destekliyordu, vücut dilini iyi kullanıyordu.Özgüveni, duruşu, konuşması, tıpkı o filmlerde izlediğim mafya babalarına benziyordu.Kartalın neden böyle olduğunu anlamak zor değildi, çünkü iyi bir rol modeli vardı.
"Sen de artık bizdensin," diye devam etti Amca.
Nnnnee?
"Ya dediklerimizi yaparsın ya da canının çok yanacağı şeyler yaşarsın..." diye devam etti, ciddiyetle.Gözleri üstümdeydi, sanki mahvolmuş birine acıyarak bakıyor gibiydi.
Öylece bakakalmıştım ne akacak gözyaşı ne de bağıracak sesim kalmamıştı."Yapmazsam ne olacak?" dedim, merak ediyordum.Sesim ağlamaklı değildi ama hayatında artık son raddeye gelmiş birinin sesine benziyordu.
Amcanın kaşları kalktı, soruma şaşırmış gibiydi.Yaslandığı koltuğundan ayrılıp, dirseklerini masaya yapıştırdı, bir nefes daha çekti sigaradan, "Bir ailen var değil mi?Annen,baban,sen ve küçük kardeşin.Bir de kediniz var adı Beti.Beyaz, mavi gözlü bir kedi.Kardeşin şimdilik büyükannen ve büyükbabanda kalıyor.Oraya tatile gitti.İki katlı, müstakil, şirin bir evde kalıyorsunuz." dedi.
Ailem...Hayatıma dair her şeyi biliyordu, nasıl olur?Gözlerim doldu.Hayır!Onlar bu işe giremez.Hayır.
Amca dudaklarını birbirine bastırdı, "Ne kadar tatlı bir aile," tekrardan arkasına yaslandı, üzgünmüş gibi yaptı, "Yazık olacak..." dedi.
"Hayır!Onları bu işe karıştırma lütfen," dedim panikle, sesim titriyordu."Yapacağım,ajanlık yapacağım." Bir damla yaş aktı gözümden, "Ne isterseniz yapacağım."
Amcanın yüzünde memnuniyet vardı, "Aferin" dedi yumuşak bir sesle.
Gözyaşlarım birbiri ardına akmaya devam ederken, amca yerinden kalktı, yan tarafımdan geçerken durdu, yine elleri cebindeydi bana baktı, "Beyaz tavşanı takip etmeyecektin.Artık deliktesin ve çıkış yok." dedi ve odadan çıktı.
Ardından Kartal geldi, sandalyemin yanına çöktü ve bana bir mendil uzattı.Normal şartlarda bu jesti erimeme sebep olurdu ama öyle dağılmıştım ki umursamadım.
Yüzüme baktı.Onunda yüzünde memnuniyet vardı ama hala ciddiydi, "Gangsterler Diyarına hoşgeldin Alice." dedi.
Acıyla gülümsedim.Elinde ki peçeteyi aldım,"Hoşbulduk" dedim.