Ahmet, çayları doldurup salona geri döndüğünde görüntünün değişmemesine şaşırmıştı. Ali hala koltuktaki kıza daha doğrusu battaniye topazına bakıyordu, Veronica ise burnunun ucunu dahi dışarı çıkarmıyordu. Sehpaya tepsiyi bıraktığında “Kız Naciye kalksana. Abin olarak sana çay getirdim içte kedi gibi pişik pişik hapşırma” diyerek kıza seslendi. Ama hiçbir cevap alamadı. Halbuki o kadar uykusuz ve yorgundu ki Veronica sıcak evi ve battaniyeyi bulunca uyuyakalmıştı. Üstelik genç adamla konuşa ona da iyi gelmişti. Kabus görmediği için rahattı. Ali “Boğuldu mu acaba?” derken sesindeki eğlenir tonu bozamıyordu. Ahmet “Zannetmem.” diyerek birkaç adımda koltuğa yaklaştı ve usulca battaniyenin ucunu tutup kızın başından çekti. Kapalı gözlerini ve sakin nefesini fark edince yüzüne şefkatli bi
Download by scanning the QR code to get countless free stories and daily updated books