When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Mustafa, Gözüm, akşamdan beri şekilden şekle giren Şirin’in üzerindeydi. Sibel onun arkadaşı olduğuna göre hayatında bir kez olgunca bir şey yapıp evliliğimizi desteklemesini bekliyordum. “NE SİBEL’İ YAA!” Elbette beni yanıltmak için saniye bile kaybetmedi. Sedirden zıplayarak ayağa kalkıp bağırdığında sesinin ayarını s.eyim dememek için zor sabrettim. Yengem kızını kolundan çekip kalktığı yere geri oturturken bu defa lafa annem girdi. “Oğlum Sibel dediğin kız kim?” Pekala hepsi de tanıyordu Sibel’i. Şirin’le beraber bu konağa geldiğini defalarca görmüştüm ama ağa kızı değil sıradan bir marabanın kızı olduğu için kendilerince konduramıyorlardı. “Şirin’in arkadaşı Sibel anne. Aramızda konuşup karar verdik. En kısa sürede istemeye gideceğiz.” Babaannem otururken bile bırakm