Hanım ağa odasına açılan terasa toplanmış aile üyeleri bir şeyler söylesin, neler olduğunu anlatsın, ağaların, Mehmet beyin kararını bildirsin diye bekliyorlardı. Lakin Şayeste yalnızca susup uzun uzun konağın uçsuz bucaksız manzarasını izliyor, aldığı derin nefeslerle bunu ailesine nasıl söyleyeceğini düşünüyordu. Tüm hayatları altüst olmuştu zaten. Yeterince. Dahasına ne gerek vardı anlamıyordu. Acaba daha ne kadar sınanacaklardı? Aylar olmuş, yazın en kavurucu sıcakları sonbahara kapı aralamaya başlamıştı. Onca vakit geçmiş, ne babası geri dönmüş, ne de yanına destek olabilecek bir el uzanmıştı. Bunun da altından kalkması gerekiyordu değil mi? Yalnızca onun da değil, tüm ailesinin... Derin bir soluk alarak arkasında bekleyen aile üyelerine döndü. Halası, analığı, ablaları