BÖLÜM.5 |+18|

1582 Words
Zeynep'in ağzından: Hissettiğim tek şey zevk. Hücrelerime kadar hissettiğim bu zevki verende Hasandı. Bana dokunmasından bu kadar zevk akacağını tahmin bile edemezdim ama şu an bana dokunması için kıvranıyorum. Ipıslak olmuş kasıklarım ve bu ıslaklıkta nasibini almış çamaşırımla onu bekliyordum. Önümde diz dökmüştü ne yapmak istiyor bilmiyorum ama bir an önce yapsın istiyorum. Bacaklarımı tutrak iki taraftan da omuzuna koydu ardından birini okşarken birinin de bileklerimden itibaren yukarıya doğru sıralıyordu öpücüklerini. Baldırlarıma kadar öpücüklerini sürdürdü sonrasında hafifçe kafasını kaldırarak gözlerimin içine bakarak kasıklarıma yakın bir kısma sertçe ses çıkararak öpücük bıraktı. Ardından da öptüğü yeri ısırdığında kendimi tutamadan inledim. "Ahh, Hasan." Belimi yukarıya doğru yükseltip inlememle Hasan tekrar gözlerime baktı ama izin ister gibiydi. Bir şeyler yapmak istiyordu ama benimde rızamı istiyordu. Nasıl anladım bilmiyorum ama tel yaptığım basımı sallamaktı. Onayımla birden tam kadınlığımın üzerine ic çamaşırımı umursamadan öptü. Sabahtandır bana her dokunduğunda zevkin en güzelini yaşıyordum sanıyordum ama şu andan itibaren tamamen fikrim değimisti. "Hasan. A-ah yapma pis." Zevk içindeyken söylediğimle omuzunda olan bacaklarımı sıktığında ona baktım. Bakmamla dilini çıkartarak kadınlığımdan göbek deliğime kadar diliyle yaladı. Ellerimi saçlarına atarak kendime bastırdım. Az önce onu uyardığım için kendimi öldürmem gerekiyor. Bir insan nasıl diliyle bu kadar zevk verebilirdi. İc çamaşırım kenarından tutuğunu hissettim. Yavaşça üstümden çıkardı Hasan. Ben ise gözlerim kapalı sadece teminde hissettiğim elleri ve dudaklarıyla tamamen beni soymasını bekliyordum. Tamamen üstümden çıkan çamaşırımla beraber sadece sütyen ile kalmıştım. Tenimde hissetmediğim dudaklar ve eller ile gözlerimi açıp Hasan'a baktım. Odağı tamamen kadınlığımdaydı. Dikkatli bakışlarıyla utanarak ellerimle kapatmaya çalıştım ama hemen ellerimi tutarak buna izin vermedi. Basını iki yana sallayarak bunu yapmamı istemediğini belli etti. Utana sıkıla elleri çektim ama o bana bakıyorsa ben de ona bakmaya başladım. Utansam da merak ediyordum, beni beğenip beğenmediğini. Derince yutkunma sesi yankılandı oda da. Sonrasında ise Hasan omuzlarında olan bacaklarımı diz kapaklarımın altından tutarak yukarıya doğru kırdı. Artık tamamen her şeyim ortadaydı ve ıslaklığım gözlerinin önündeydi. Hasan önce baktı ardından kasıklarıma yaklaşarak diliyle baştan aşağıya bu sefer çamaşırlar olmadan yaladı. Bunu yapmasıyla derince inledim. Saçlarından tutarak kendime bastırdım. Bu saatten sonra utansam da kaçsam da nafileydi çünkü bir yangının ortasındasın ve yangınını söndürecek tek şey ise Hasandı. Hasan adeta bacak aramla öpüşüyordu. Diliyle yalıyor, ısırıyor ve emiyordu. Ben ise sadece kendimi ona bastırmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Diliyle kadınlığımı zorlamaya başlamasıyla en yüksek inlememi bıraktım odaya. "Hasan, kocam yetmiyor." Basını kendime bastırarak söylediklerimle durdu. Bu hiç hoşuma gitmemişti. Bu kadar zevke içindeyken kendimi eksik hissettim anında. Ondandır saçlarında olan ellerimle basını kendime bastırarak. "Durma, durma devam et." Hasan duraklamadıktan sonra gözlerime bakarak yan bir şekilde güldükten sonra tekrar öpüp emmeye başladı. Bir süre sonra diliyle kadınlığımdan göbeğime ardından ise yukarıya doğru öperek ısırmaya başladı. Yerden kalkarak beni yatağın kenarından alarak tam yatağın ortasına doğru yatırdı. Ben de zevkten başım dönüş halde sadece onu istiyordum. Sanki o olmadan ben yarım kalacaktım. Hızlıca sütyenimi çıkaran Hasan ellini sağa göğsüne atarak sertçe sıktı. "A-ah yavaş Hasan ağrıdı." Hissettiğim avıyla konuştuğumda yavaşça öptü. Dudaklarını meme ucuma atarak tıpkı aç bebek gibi emeye başladı. Allahım ben daha ne olabilir ki diye düşünürken her seferin de başka bir dokunuşuyla kendimden geçiyordum. Bir eliyle sol göğsümü okşarken bir elife belimden aşağıya tam da kadınlığımın üstüne koyarak hareket ettirdi. "Ah kocam lütfen!" Ne istediğimi bilmez halde kendimden geçerek konuştum. Sağ göğsümden dudaklarını ayırarak sol göğsüme geçti bu sefer. Ardından ise kadınlığımda olan elliyle bir kaç kez kadınlığımın dudağından okşayarak tle parmağını tam girişime koydu. İtiraz etmek istiyordum ama neye tam olarak bilmiyordum. Aklım başımda değil sanki. Tek hissettiğim içimde bir yangın olduğunu ve tıpkı bir nabız gibi atan kadınlığımdı. Tek atmayı girişimden içeriye doğru yavaşça soktuğunda canın acıdı. Tuhaftı çok tuhaf ve acı ama eksik gibiydi de. Hasan mememden kafasını kaldırarak gözlerimin içine baktı. Tepkilerime bakıyordu, konuşmuyorduk çünkü sadece gözlerimizle aktarıyorduk birbirimize hislerimizi. Ben dolmuş gözlerimle ona bakıyorken o içimde olan tek parmağını biraz daha ilerleterek durdu. Ben ise acı karışıkı hissettim zevk ile tam da gözlerinin içine bakarak derince adıyla inledim. Ona doğru uzanarak boynundan tutup dudaklarına yapıştım. Sanki biri benden utanma duygusunu almıştı kendimi çok arsız hissediyorum. Hasan'la öpüşmeye başlamamla Hasan kontrolü kendine alarak benim aksime sertçe dudaklarını öperek ısırmaya başladı. İçinde olan parmağını ise ileri geri yaparak alıştırmaya çalışıyordu. Yavaş olan ellerinin aksine dudakları beni tüketmek ister gibi hızlı ve sertti. Bir süre devam kesik kesik öpüşmelerimizin ardından Hasan içimde olan parmaklarını hızlandırarak beni yüksek bir uçurumun üstüne götürdü. Dudaklarını serbest bırakıp gerdanımdan göğsüme doğru emerek ilerileri. Parmakları ise hızlı bir şeklinde içime girip çıkıyordu ben ise sadece çığlık atarak inliyordum. Sonra bir şey oldu, içimde bir şeyler oluyordu sanki. Titredim ve zirvesinde olduğum uçurumdan atlatarak kendimi rahatlamış bir şekilde hissettim. Ben derin soluklar alarak sakinleşmeye çalıştığım sürede u içimde olan parmak ile Hasan'a baktım. Ona bakmamla içinde olan parmağını çıkararak gözlerimden gözlerini ayırmadan parmağını ağzına koyarak baştan aşağıya yaladı. Yeni yeni kendime geldim. Aklım yeni başıma geldi ve tüm kan Hasan'ın yaptığıyla yanaklarıma akın etti. Ben sabahtandır yaptıklarımızı yeni yeni farkına varıyordum sanki. Vücuduma çok ani bir şekilde vuran utançla ne yapacağım bilmiyorumdum ve fark ettiğim başka bir şey daha vardı. Hasan'ın durumu. Beni rahatlatmıştı ama kendisi ne halde olduğunu bile bilmiyordum. Utana sıkıla bakışlarımı gözlerinden ayırarak aşağıya, kasıklarına doğru baktım. Çadır kurmuş bir pantolon ile ağzından olan eliyle bana bakıyordu. Bir şeyler yapmam gerekiyordu ama ne? Utancımdan ölecekmiş gibi hissetsem de ona yardımcı olacaktım. Ondan dolayı dirseklerimden yukarıya doğru kendimi kaldırarak yatakta kalkmaya çalıştım ama Hasan karnıma ellini bastırarak beni tekrar yatırdı. "Hasan sen ne olacaksın? Bırak ben yardım edeyim. Ne yapacağımı bilmiyorum ama bana söylesen yaparım." Kısık ama onun duyacağı şekilde konuştum. Basını sallayarak beni reddetti. Beni neden reddettiğini bilmesemde içimde bir yerde kırıldığımı hissettim. Ona dokunmamı istemiyordu. Gözlerim hızlıca doldu cevabıyla. Hasan bunu fark ettiği gibi ellerini yanaklarıma dokundu. Keşke konuşsaydı çünkü belli ki ben onunla şu an konuşmadığımda kırılacaktım. Yavaşça yüzüme yaklaşarak dudaklarına sakin bir öpücük kondurdu ardından ise kalkarak pantolonunu çıkardı. Ne yapıyordu az önce ona dokunmamı istemeyen oydu oysa ki. Gözlerime bakarak çıkardığı pantolonu ve çamaşırıyla anamdan doğma bir şekilde kaldı. Ben direk böyle beklemediğimden başta gözlerimi ondan hızlıca çekerek etrafa baktım ardından ise içimde ki meraka yenik düşerek ona doğru baktım. Yakışıklıydı hem de çok. Geniş omuzlarıyla şekili ve heybetli vücuduyla her kadının isteyeceği adamdı. Eminim konuşuyor olsaydı köydeki herkes peşinden koşardı. Aşağıya doğru bakışlarımı çevirdiğimde onu gördüm. Dimdik ve kalın erkekliğini. Kendisi gibiydi zaten Hasan gibi uzun heybetli adamdan azını beklemezdim. Korkmadım desem yalan olacak çünkü evliydik bugün ileriye gitmesek bile günün birinde ileri gidecektik ve ben Hasan'ın dili ve parmağıyla değil direk erkekliğiyle muhatap olacaktım. Uzunca bakıyor olacaktım ki Hasan hafifçe boyasını temizleyerek dikkatimi ona vermemi sağladı. Merak vardı gözlerinde bir şeyler bekliyor gibi. Ne olduğunu bilmiyordum ama konuşmak istiyordum. Belki... belki o da benim gibi beğenilip beğenilmediğini merak ediyordu. Sonuçta erkekti tıpkı benim gibi o da beğenilmek istiyordu. "Hasan, kocam. Sen beğendin mi bilmiyorum ama ben seni beğeniyorum. Heybetli olsun bu denli büyük oluşunu beğeniyorum. Utanıyorum ama sana bakmakta istiyorum." Utana sıkıla yaptığım konuşma hoşuna gitmişti bakışlarından ve gülümseyen yüzünden anlamıştım. Ama konuşmaya odaklanamıyordum çünkü hala yatakta üsten bana bakan ve karnına doğru erkekliği uzanmış kocama bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Erkekliğinin başında hafif beyaz bir sıvı vardı ama azdı ve seğiriyordu. "Hasan neden sana yardımcı olmama izin vermiyorsun?" Kendimi tutmadan konuşmamla Hasan güldü ardından ise birbirine bastırdığım bacaklarımı açarak kadınlığımı göz önüne serdi. Sonrasında ise ellerimden birini tutarak göğsüme koydu. Ellerini ellimin üstüne koyara sıktı. Ardından ise kendi ellerini çekti ben de çekecektim ki olumsuz bir şekilde basını sallayarak bunu yapamama izin vermedi. Tekrar ellerime baskı yaparak sıkmamı sağladı. Bunu yapmasıyla bir den aydınlandım. Kendime dokunmamı istiyordu. "T-tamam." Şaşkın halden anladığımı belirtim. Ne yapacaktı merak ediyordum. Ona dokunmama izin vermiyordu ama kendime dokunmamı istiyordu. Ben utana sıkıla ellerimi bu sefer Hasan olmadan göğsüme koyup sıktım. Bunu yapmama dudaklarında hafif bir kıvrılma oldu. Ben yavaş yavaş sıkmaya devam ederken o da ellerini yavaşça kendi organına götürdü. Gözlerimle ellerini takip ederek erkekliğine baktım. Ellerini başından sonuna doğru bir iki defa sıvazlayarak sıktı. Ardından bunu uzunca devam etti. Elleriyle kendisine zevk veriyordu. Bana tel bir teması bile olmadan. Bakışlarımı ellerinden çekerek yüzüne baktım. Ben bana bakıyor sanırken Hasan meğerse kadınlığıma bakıyormuş. Kadınlığıma bakarak kendisini rahatlatıyordu. Fark etmemle istemsizce bacaklarımı kapatmaya çalıştım ama anında elleriyle beni engelledi. Bakışlarını yüzüme çıkardığında kaşlarını çatmış, sinirli bir şekilde baktığını gördüm. Kızdırmıştım onu. Tek elliyle kendine dokunurken diğer eliyle hızlıca göğsüme ayarak acıtmak ister gibi sertçe sıktı. Bunu yapmasıyla acı içinde çığlık attım. Konuşamıyordu ama kızdığını bana böyle belli etmek istiyordu. Yaptığı hoş olmasa da başka çaresi olmadığından bir şey diyemedim. O da farkına varmıştı ki sıktığı göğsüme elliyle masaj yapar gibi ovdu bir iki kez. Sonrasında ise dikkatini göğsümden alarak kendini rahatlatmaya odaklandı. Bir süre sonra hızlandığında ellerini kendinden çekerek erkekliğini kadınlığıma kıyarak elleriyle üsten kendi erkekliğine koyarak bana sürtünmeye başladı. Erkekliği kadınlığıma ile üsten bastırdığı iki parmağının arasındaydı. Hızlıca kendisini yukarıdan aşağıya doğru sürtmeye başladıktan kısa bir süre sonra erkekliğinin başından beyaz bir sıvı fışkırarak gösterme ve karnıma doğru geldi. Ben beyaz sıvıya bakakalırken Hasan erkekliğini bir iki kez bana dokundurarak sonra üstümden kalkarak yanıma attı kendini. Bitmiştik, ikimizde de hal kalmamıştı. Ne zamandır bu odadaydık bilmiyorum ama ikimizde bu odada yandığımızı ve sönmemizin bi hayli zaman aldığının farkındaydık. Başımı yana doğru çevirerek Hasan'a baktım. O da bana doğru dönünce göz göze geldik. Birbirimize bakıp gülümsemekten başka bir şey yapmadık. Hasan kalkarak dolaptan aldığı battaniyeyi alarak üstümüze attı. Artık tamamen birbirimize açılmıştık. Bu evlilik zorunluluktu ama devamında olan her şey bize bağlıydı. Hasan ve ben sözler olmadan da yapardık. Bize sözler gerekmiyordu sadece zaman gerekiyordu. Son kez Hasan'a baktıktan sonra yavaşça kapanan gözlerime dayanmadan uykuya daldım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD