Sabahın erken saatleriydi. Odaya usulca süzülen gün ışığı, gece boyunca yaşadıklarımızın tatlı bir yankısı gibi üstümüze yayıldı. Gözlerimi yavaşça açtım, hala uykunun ve rüyaların o tatlı sersemliği içindeydim. İlk anda nerede olduğumu, kimin yanında uyandığımı unutmuştum. Ama sonra, yanımdaki nefesin ritmini, sıcaklığını hissettiğimde dün geceyi, Hasan'la aramızda yaşananları bir bir hatırladım. Kalbimde hafif bir ürperti, ruhumda huzur dolu bir his belirdi. Hasan yanımda, derin bir uykunun içindeydi. Yüzü, şimdiye kadar onu gördüğümden çok daha huzurlu görünüyordu. Kaşları çatık değildi, yüzündeki sert çizgiler yumuşamış, ifadesi masum bir dinginlik kazanmıştı. Gözlerimle her bir detayını inceliyordum; yanağındaki hafif gölgelenme, koyu kirpiklerinin dinlenmiş bir ifade kazanması, duda