Sabah, pencereden sızan güneş ışığıyla uyandım. İlk anda her şey bir rüya gibi geldi; Hasan’ın dokunuşları, bakışları, sessiz ama derin hisleri… Sonra kollarının hala belimde olduğunu fark edince yüzümde küçük bir gülümseme belirdi. Başımı yavaşça çevirip ona baktım. Gözleri kapalıydı, ama yüzündeki o sakin ifade, dün gece yaşananların ardından ne kadar huzurlu olduğunu gösteriyordu. Tam kımıldamaya çalıştığım sırada Hasan hafifçe mırıldandı, kollarını daha sıkı sararak beni kendine çekti. “Sabah oldu, bırak artık,” diye mırıldandım, gülümseyerek. Ama o sadece başını omzuma yasladı, sanki beni bırakmaya hiç niyeti yokmuş gibi. Kıpırdanmaya devam ettim ve sonunda kolunun altından kurtulup doğruldum. O anda çıplak omzumdaki hafif yanma hissini fark ettim. Elimi hafifçe gezdirip aynaya bakt