When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
'Keşke yalan söylemiş olsaydı...' İlk düşüncesi bu olmuştu Selim'in, karısını yerde baygın bir şekilde bulunca. Hemen koşup onu kucağına çekti. "Melisa, uyan hemen! Neyin var Melisa, uyan ne olursun!" Onun için bu kadar endişe edeceğini 40 yıl düşünse aklına gelmezdi. Melisa ne olduğunu anlamadan kapatmıştı gözlerini, bir anda neden bu hale geldiğini bile bilmiyordu. Selim gelirken yere yığılmıştı, onun geldiğini görse de hiçbir tepki verememişti. Selim uyanmadığını görünce hızlı kucağına aldı ve hemen asansöre ilerledi. Orada duran bir adama öfke içinde bağırdı. "Aç şu asansörü hemen!" Selim'i gören çalışan hızla asansörü açtı, Selim'le birlikte o da girdi asansöre. Hemen zemin katın düğmesine bastı Selim'in kucağında karısının olduğunu gördüğü için. Endişe ediyordu bu adamın yanınd