When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Selim hastaneye geri dönmemişti o akşam, Melisa'ya ne olduğu zerre umrunda değildi. Yasemin gitti hastaneye, olayın nasıl olduğunu sormadı bilerek onları sorgulamamak için, Melisa da anlatmadı zaten. Bir gün sonra taburcu oldu Melisa ve Yasemin ile birlikte eve gittiler. Melisa konuyu ne kadar çok konuşmak istese de utanıyordu, Selim'in dediği şeylerin doğru olmadığını düşündüğü için sorgulamadı bunu. Bir yolunu bulup Selim'i atlatırdı her ihtimalde zaten, Yasemin ona yardım edip odasına götürdüğünde Selim'in yarı çıplak bir şekilde uyuduğunu gördü. "Beyefendiye bak, kendisinin keyfinin derdinde!" Bunu derken Melisa'yı koltuğa oturttu ve öz olmayan yeğeninin yanına gidip onu dürttü hırsla, dün yaptığı şeyden dolayı ona hâlâ kızgındı ve tepkisini gösteriyordu böyle yaparak. Selim gözleri