When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Bir gün geçmişti tüm bu olayların üzerinden, Selim hâlâ yoğun bakımda yatıyordu her ihtimale karşı. Normal odaya alınması uzun sürecek gibi duruyordu. Melisa yoğun bakıma girmeden önce hijyen kuralları olduğu için ona göre hazırlandı. "Fazla durmazsanız iyi olur, zaten normal odaya alındığı zaman refakatçi olarak yanında kalabilirsiniz." Melisa onun ne dediğine bir türlü odaklanamıyordu, Selim'i göreceği için içinde büyük bir heyecan vardı. "Hıhı," dedi ve yoğun bakıma girdi maskesini takarak. Hemşire onu bir süreliğine yalnız bıraktıktan sonra oradan uzaklaştı. Melisa Selim'in yanına geldiğinde onun yüzünün halini görünce gözyaşlarını tutamadı. Yüzü şişmişti, yara izleri hâlâ tazeydi. Kaza sırasında Selim'in canının ne kadar çok yandığını düşününce onun da yüreği sızladı sanki. Sakin