When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Onun kim olduğunu biliyordım Buna emindim. Fakat belli edecek kadar da aptal değildim. “Sanmam. Beni görüşte unutabilecek bir kız tanımıyorum.” Alaycıl tavrı ve sarsılmaz egosu inanılmazdı. Hayret verici doğrusu. “Üzgünüm, bende B12 eksikliği var.” Dedikten sonra cevap vermesini beklemeden merdivenlere yöneldim. Delici bakışlarını sırtımda hissedebiliyordum. Muhtemelen bir hafta önce tanıştığı kişi ile şu an olduğum kişinin birbiriyle alakasız olduğunu düşünüyordu. Ben buydum. Tek bir kişiliğim yoktu. Birden fazla kişiliğim vardı ve o gün hangisinin moduysa o ortama hakim olurdu. Davet alanına geri döndüğümde içeride hafif hoş bir müzik ve yanı sıra uğultular vardı. Herkes birbirine gösteriş yapma peşindeydi. Yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum. Sahte ortamları sevmiyordu